;
Politika

AİHM: İklim Değişikliği İnsan Hakkı İhlalidir

iklim değişikliği

AİHM iklim değişikliğine bağlı olarak gelişen sıcak hava dalgalarının sağlık ve özel yaşam haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle mahkemeye başvuran 2 binden fazla İsviçreli kadını haklı buldu. Kararla, benzer davaların seyrinin değişmesi bekleniyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) iklim değişikliğinin insan yaşamı üzerindeki etkisiyle ilgili çok önemli bir karara imza attı. Strazburg merkezli mahkeme geçen hafta, 2 binden fazla İsviçreli yaşlı kadının açtığı davada, İsviçre’yi ulusal seragazı emisyonlarını azaltmak konusunda yetersiz bularak bunun insan hakları gaspı olduğuna hükmetti. Söz konusu yaşlı kadın grubu, sıcak hava dalgalarına karşı bilhassa hassas olmaları nedeniyle sağlık ve özel hayat haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle mahkemeye başvurmuştu.

İsviçre merkezli İklim Koruma için Yaşlı Kadınlar (KlimaSeniorinnen) kurumu mensubu dört kadın, İsviçre hükümeti aleyhinde açtığı davayı kazandı. AİHM, İsviçre’nin çevre kirliliğini azaltma çalışmalarını yetersiz buldu. Böylece AİHM, iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle açılan bir şikayet davasında ilk kez bir ülke aleyhinde karar aldı. Üstelik bağlayıcı olan bu kararın, Avrupa’daki diğer ülkeler için de emsal teşkil edebileceği ifade ediliyor.

Uluslararası Çevre Hukuku Merkezi (CIEL) İklim ve Enerji Başkanı Nikki Reisch, kararın iklim değişikliğinin insan hakları üzerine açık etkilerini tanıyarak bu değişikliğin kurbanlarının dava açmaları için emsal oluşturduğunu söyledi.

17 hakimden oluşan mahkeme, İsviçre’nin sorunun çözümü için ne yapması gerektiğine dair net bir karar almazken, bunu Avrupa Konseyi’ne havale etti. Ama mahkeme bir yandan da devletlerin karbon bütçelerini ve geçici hedeflerini düzenlemek, bunları güncel tutmak ve hedeflerin ne kadar karşılandığına yönelik şeffaf olmak gibi minimum yönetişim standartlarının yerine getirilmesinin gerekliliğini de vurguladı. CIEL temsilcisi Reisch, “Farklı ülkelerden, perspektiflerden ve hukuki arka plana sahip 17 hakimin neredeyse oybirliğiyle bu karara varması son derece çarpıcı” dedi.

Karara Tepkiler Gecikmedi!

AİHM’in bu kararı elbette herkes tarafından da hoş karşılanmadı. Sağcı İsviçre Halk Partisi mahkemeyi boyundan büyük bir işe kalkışmakla suçladı ve Avrupa Konseyi’nden ayrılma çağrısında bulundu. Benzer bir siyasal tepki de Büyük Britanya’daki bazı siyasetçilerden ve sağcı basın kuruluşlarından geldi. Enerji Bakanı Claire Coutinho, sosyal medyada X hesabında karardan kaygı duyduğunu belirterek, “İklim değişikliğiyle mücadele etme biçimimiz, ekonomimizi, enerjimizi ve ulusal güvenliğimizi etkiliyor. Bu tür kararları alacak en iyi merci seçilmiş siyasetçilerdir” yazdı.

Buna cevaben İsviçreli kadınların mahkemede temsil eden Avukat Jessica Simor da, Birleşik Krallık’ın yasal olarak bağlayıcı karbonsuzlaştırma yükümlülükleri olduğunu hatırlatarak, “Şayet böyleyse, karar ülkenin yükümlülüklerine uygun. Eğer değilse, bu karar seçilmiş temsilcilerin dileklerine tezat teşkil ediyor” dedi.

Emsal Teşkil Edecek

AİHM her ne kadar sadece İsviçre için karar alsa da, alınan kararın emisyon azaltımı hedeflerine ya da iyi iklim yönetişimine yönelik sağlam adımlar atmayan Avrupa Konseyi üyesi diğer ülkeler üzerinde de net etkileri olması bekleniyor. Karar, halen mahkemelerde beklemekte olan iklim bağlantılı birçok dava için de emsal olacak gibi. Bunlar arasında en önemlilerden biri Greenpeace’in Kuzey Kutbu’nda fosil yakıt sondajını engellemeye yönelik Norveç hükümetine açtığı dava. Bir diğer dikkat çekici dava ise Avusturya’da açıldı. Ülkede yaşayan bir yurttaş sıcaklığa bağlı olarak MS hastalığına yakalandığı gerekçesiyle mahkemeye başvurdu.

Avrupa’daki tüm ülkelerin aynı yükümlüğün öznesi olduklarına dikkat çeken Reisch, “İklim ölçümleri ile bilimin insan haklarının korunması gerektiğini gösterdiği yerlerde büyük bir açı farkı ortaya çıktığında, bu ülkeler ya bu açığı kapamaya çalışacaklar ya da yasal sonuçlarına katlanacaklar” dedi.

Mahkemeler gün geçtikçe devlet sorumluluğunu aşan sorunlarla ve iklim hukuku mevzuatıyla başa çıkmaya çalıştıkça, AİHM’in kararının Avrupa sınırlarının da ötesinde bir etkisinin olması bekleniyor.