Kahramanmaraş İdare Mahkemesi, Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) tarafından Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başlatılan, daha sonra da Türkiye Varlık Fonu’na devredilen Afşin C Termik Santralı’nın ÇED sürecini durdurdu. Mahkeme, “uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden” karara itiraz yolunu kapattı.
Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu’nun açtığı davada bilirkişi incelemesi yapılmış; bilirkişiler Afşin-Elbistan Ovası’na böyle bir termik santral yapılmasında kamu yararı olmadığı yönünde rapor vermişti. Medyascope’ta yer alan habere göre, ÇED raporunu her yönden inceleyen altı üyeli bilirkişi heyetinin sunduğu görüşler doğrultusunda karar alan Kahramanmaraş İdare Mahkemesi, ÇED sürecinin yürütmesini itiraz yolunu da kapatarak durdurdu. Bilirkişi raporunda Türkiye’de kömür ile elektrik üretiminin, rüzgardan ve güneşten elde edilen elektrik üretiminden daha maliyetli olduğu da dayanak olarak sunuldu. Davada, Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu, ÇED raporuna neden itiraz ettiklerini özetle şöyle açıkladı:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca verilen 27.03.2020 tarihli ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu’ kararının; hukuka ve bilimsel gerçeklere aykırı olduğu, projenin ülkenin elektrik enerjisinde dışa bağımlılığını azaltacağına ilişkin verinin yerinde olmadığı, zira üretimin tüketim miktarının iki katından fazla olduğu, kömürün dünyada en yaygın şekilde bulunan, güvenilir, aynı zamanda düşük maliyetlerle elde edilen temiz bir fosil yakıtı olduğuna dair iddiaların doğru olmadığı, bu noktada ÇED raporunun çelişkilerle dolu olduğu, oluşacak endüstriyel atığın yüksek miktarda olacağı ve projede öngörülen atık depolama tesis alanlarının yetersiz kalacağı, ayrıca bu alanların dolması durumunda ne tür tedbirlerin alınacağının belirsiz olduğu, proje kapsamında çeşitli işlemler için kullanılacak olan suyun bölgeyi susuzlaştıracağı ortadadır.”
Santral için gerekli olan susuzlaştırma çalışmalarının geri dönülmez zararlara yol açacağı belirtilen bilirkişi raporunda da “Santral kurulumu için planlanan faaliyetlerin içinde susuzlaştırmanın yer alması, yeraltı sularının çekilmesi, kurutulması, deplase edilmesi ve bu durumdan Ceyhan Nehri’nin kaynaklarının bulunduğu Yukarı Ceyhan Havzasının etkilenecek olması karşısında bu tür faaliyetlere onay verilmesi bilimsel veriler ve akılsal yaklaşımlar doğrultusunda doğru olmayacaktır” tespitine yer verildi.
Mahkemenin itiraz yolu kapalı olmak üzere verdiği kararının gerekçesi şöyle:
“Söz konusu işleme dayanak teşkil eden etüt raporu ile ek etüt raporunda; büyük ova koruma alanı içinde kalan arazilere alternatif alan bulunamamasına gerekçe olarak gösterilen; ‘söz konusu alanın bulunduğu bölgede kömür madenlerinin bulunması, mevcutta iki tane (Afşin A ve B) faal santralın bulunması, sahaların çok geniş alanları kapsaması ve yatırımın birçok disiplini içinde barındırması’ gibi hususların, üzerinde bilimsel nitelikte bir inceleme yapılmasına imkan vermeyecek ölçüde genel nitelikte, yeterli inceleme ve araştırmaya dayanmayan sebepler olduğu gerekçesiyle ilgili işlemin yürütmesinin durdurulması yönünde karar verilmiş olması, nedenleri ile dava konusu çevresel etki değerlendirme kararında hukuka uygunluk bulunmamıştır.
Öte yandan, dava konusu işlemin bölgedeki bitkisel toprak ve tarımsal faaliyetler ile hava kalitesi üzerinde önemli zararlara sebep olabileceği dikkate alındığında, uygulanması halinde telafisi güç zararların oluşabileceği de açıktır. Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden itiraz yolu kapalı olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.”