İlk kez düzenlenen Afrika İklim Zirvesi’nde yayımlanan Nairobi Deklarasyonu, iklim kriziyle mücadele için borçların hafifletilmesi talebinin yanı sıra, küresel karbon vergisi çağrısını da içeriyor.
Afrikalı liderler, ilk Afrika iklim zirvesinin sonunda Nairobi Deklarasyonu’nu yayınlayarak, ülkelerin iklim krizine yanıt vermeye devam edebilmeleri için kıta genelinde borçların hafifletilmesi çağrısında bulundu.
İklim finansmanına yoğun bir şekilde odaklanan deklarasyon, aynı zamanda küresel karbon vergileri ve çok taraflı bankaların yönetiminde Afrika ve diğer ülkelerin daha fazla temsil edilmesi yönünde bir çağrıyı da içeriyor.
Ancak delegeler ve kampanya grupları, kıta çapında aşırı hava olaylarının geçim kaynaklarını kesintiye uğrattığı ve yerinden edilmeye yol açtığı bir dönemde, iklim finansmanının etkinlik boyunca ön plana çıkarılmasını eleştirdiler ve bunun adaptasyon ve gıda güvensizliği gibi sorunlara rağmen gerçekleştiğini söylediler.
Uluslararası Kriz Grubu’nda, Afrika için iklim, çevre ve çatışma analisti Nazanine Moshiri, “Artan sel ve kuraklıkların yükünü taşıyan ve aynı zamanda çatışma riskiyle karşı karşıya olan pek çok topluluk, yeşil yatırımların kendilerine akmasını sağlamaya önem verilmemesi nedeniyle hayal kırıklığına uğradı” dedi.
Gruplar, liderlerin geçen yıl COP27 sırasında başlatılan Afrika karbon piyasaları girişimi aracılığıyla kıtadaki karbon piyasası projelerini büyütme planlarına karşı çıktı.
İklim üzerine çalışan Sivil Toplum Ağı ise yaptığı açıklamada, “İlk Afrika iklim zirvesi zayıf ve yetersiz bir deklarasyonla sona erdi ve küresel kuzeyden gelen eski sömürgeci tutumların Afrika’nın iklim politikasını belirlemeye devam ettiği, kıtaya başarısız ve tehlikeli karbon piyasaları dayattığı açık” dedi.
Deklarasyonda ana hatlarıyla belirtilen planların “çığır açıcı” olacağına inanan Kenya’nın iklim değişikliği özel danışmanı Ali Mohamed, “Liderliğin iklim değişikliğine yaklaşımında önemli bir değişiklik oldu” dedi ve özel iklim yatırımlarını daha fazla sürdürme planlarını övdü.
Bazı Afrikalı liderler, karbon piyasalarının muazzam bir ekonomik potansiyele sahip olacağına ve kıtanın kullanabileceği iklim fonlarını artırabileceğine inanıyor.
Ancak aktivistler, Afrika’nın doğal kaynaklarının “metalaştırılması” ve “yeşil aklama” konusundaki endişelerini dile getirdi. Projelerin batılı şirketlerin ve ülkelerin kirletmeye devam etmesine izin verdiğini söyleyen aktivistler, konferans öncesinde ve sırasında seslerinin duyulmadığını aktardılar.
Zirveye karşı ortak protestoları düzenleyen Christian Aid’in pan-Afrikan savunuculuk danışmanı Joab Okanda, “Bildirgenin kendisi insan hakları konusunda oldukça sessiz. Adil bir enerji geçişinin merkezinde insan hakları olmalı” dedi.
Zirvenin kıtanın “yeşil büyüme” yolunu izlemesi yönündeki çağrısı, liderler ve iklim grupları arasında geniş destek gördü. BM Genel Sekreteri António Guterres konferansta şöyle konuştu: “Afrika’nın yenilenebilir bir enerji süper gücü haline gelmesi için hep birlikte çalışmalıyız.”
Aralık ayında yapılacak olan COP28 zirvesine ev sahipliği yapacak Birleşik Arap Emirlikleri, kıtada yenilenebilir enerjiyi artırmak için 4,5 milyar dolarlık yatırım sözü verdi. COP28 Başkanı Sultan Al Jaber, toplantıda “dünyanın iklim değişikliği hedeflerine ulaşma yarışını kaybettiğini” de söyledi.