Akbelen Ormanı bilirkişi keşfine dair yapılan açıklamada, “Yaşam hakkı mücadelemizi yargının önünde, yasalar, Anayasa ve evrensel insan hakları çerçevesinde avukatlarımızın desteği ile yürütmeye devam edeceğiz” denildi.
İkizköy Çevre Komitesi ve KARDOK Derneği, geçtiğimiz Salı günü gerçekleşen bilirkişi keşfine dair bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada keşfin umdukları geçmediği belirtilirken, “Başlangıçta mahkeme heyeti planlanan buluşma noktasında durmadan geçti gitti. Buluşma noktasında biz İkizköylüler ve Akbelen Ormanı’na sahip çıkan yaşam ve doğa savunucusu dostlarımız vardı; yanımızda durmadılar. Avukatlarımız heyetin yerini tespit edip alana ulaşıncaya kadar keşif, davacı taraf olan biz İkizköylüler temsil edilmeden başladı.
Avukatlarımızın ısrarlı taleplerine rağmen, keşfe KARDOK Derneği Yönetim Kurulu Üyelerimiz ve uzmanlarımız alınmadı. Oysa şirketin çok sayıda yöneticisi keşifteydi. Keşif sırasında, avukatlarımızın sözlerinin defalarca şirket avukatı ve mahkeme heyetindeki bir hakim tarafından sık sık kesildiğini de öğrendik. Maalesef, iş bir noktada Murat Yüksel isimli bu hakimin avukatlarımız Arif Ali Cangı ve İsmail Hakkı Atal’a, keşfe gözlemci olarak katılmış Adana Barosu avukatı Şiar Rişvanoğlu’na ve İkizköy Çevre Komitesi gönüllüsü Deniz Gümüşel arkadaşımıza hakaret içeren sözler etmesine kadar vardırıldı” denildi.
Bütün bu haksız müdahalelerin ve hakaretlerin İkizköy halkının haklı davasında, kömür madeninin yarattığı çıplak gözle görülebilen ekolojik yıkımı bilim insanlarının dikkatinden kaçırma çabası olduğu belirtilirken şu şekilde devam edildi: “Maddi bir beklentileri olmaksızın mücadelemize gönülden ve tüm güçleriyle destek veren değerli avukatlarımıza yapılan hakaretlerin İkizköy halkına da yapıldığını düşünüyoruz. Avukatlarımıza yapılan hakaretler biz yurttaşların adalete erişim hakkını ve savunma hakkını kısıtlamaktır. Kabul edilemez, bağışlanamaz!
10 yıllardır Akbelen Ormanı ve Işıkdere mahallemiz gibi pek çok doğal ve kültürel değerimizi, yaşamlarımızı yok ede ede ilerleyen kömürün önünde avukatlarımızla birlikte insanca yaşam hakkımızı savunmak için duruyoruz. Yaşam hakkı mücadelemizi yargının önünde, yasalar, Anayasa ve evrensel insan hakları çerçevesinde avukatlarımızın desteği ile yürütmeye devam edeceğiz. Adalete erişim ve savunma hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Hakaretler, kısıtlayıcı müdahaleler, saldırılar bizi durduramayacak.”