Açık Radyo dinleyicileri, radyonun tamamıyla bürokratik ve teknik bir gerekçeyle ifade özgürlüğünden mahrum bırakıldığını söylerken, “Radyomuzun sessizliğini kabul etmiyoruz” dediler.
Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının RTÜK tarafından iptal edilmesi kararına karşı Açık Radyo çalışanları ve dinleyicileri İstanbul’da Kadıköy İskele Meydanı’nda bir araya geldi.
Sık sık “Açık Radyo kapatılamaz” ve “Sansüre hayır!” sloganları atılan açıklamada, radyo çalışanlarının konuşmaları ve eski radyo yayınlarından kesitleri dinlenildi. Karasal yayının durdurulmasının ardından radyo dinleyicilerinin gönderdikleri mektuplar da okundu.
Yapılan açıklamada, 11 Ekim’de Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının RTÜK tarafından resmi olarak iptal edildiği belirtilerek, radyonun tamamıyla bürokratik ve teknik bir gerekçeyle ifade özgürlüğünden mahrum bırakıldığı kaydedildi.
Açıklamada Açık Radyo’nun kelimenin tam anlamıyla bağımsız bir radyo olduğu ifade edilerek şöyle denildi:
“Ama biliyoruz ki biz dinleyicilerine, halka, emekçilere, ezilenlere, bir parçası olduğumuz ekosisteme ve en önemlisi gerçeklere ve hepimizin haber alma hakkına tüm yüreğiyle bağlı olan bir Radyodur. Radyomuzun sessizliği kabul edilemez. Avustralya’da tarihin en büyük orman yangınında itfaiyenin çıkardığı sesleri taklit eden saksağanı, balinaların birbirleriyle iletişim kurarken çıkardıkları melodik sesleri, yeryüzünün en eski dili olan Boa’yı konuşan son insanın sesini, Antarktika’da küresel ısınma nedeniyle kırılan buzulların sesini Açık Radyo’da dinledik. Noam Chomsky, Arundathi Roy, Greta Thunberg ve daha nice önemli isimle yapılan söyleşileri Açık Radyo’da dinledik. Açık Radyo’nun sesi susturulursa temsil ettiği değerlerin üstü kapatılmış olur. Bu özelliklere sahip olan radyo kapatılamaz! Yapılan başvuru doğrultusunda Üst Mahkeme yürütmeyi durdurmalıdır. RTÜK lisans iptali kararını, geri almalıdır! Açık Radyo açık kalmalı!”