;
Politika

AB’nin İklim Diplomasisi Paris Anlaşması’nın Uygulanmasına Yardımcı Olmalı

AB Dışişleri Bakanları, iklim eyleminin AB’nin dış politikasında çok daha merkezi olması bir konumda olması gerektiği konusunda anlaşırken, iklim finansmanı akışını artırarak, yüksek hedefli ittifaklara yeniden dikkat çekilmesi çağrısında bulundular.

AB Dışişleri Bakanları, iklim eyleminin AB’nin dış politikasında çok daha merkezi olması gerektiği konusunda anlaştı. AB’nin, tüm ülkelerle birlikte, fosil yakıtlarını aşamalı olarak kaldıran ve finansal desteği temiz alternatiflere yönlendiren küresel bir yeşil toparlanmayı destekleyerek, iklim iddiası konusundaki eylemini acilen hızlandırması gerekiyor.

Climate Action Network (CAN) Avrupa Direktörü Wendel Trio, “En son yayınlanan BM Emisyon Açığı raporu, AB ve diğer ülkelerden gelen yeni taahhütlere rağmen hala 2,5 derecelik bir sıcaklık artışına doğru ilerlediğimizi gösterdi. Bu, Paris Anlaşması’nın 1,5 derece hedefinin hâlâ çok üzerinde ve harekete geçme aciliyeti daha net olamaz. Bu nedenle, Dışişleri Bakanlarının hem büyük emisyon yayıcıları hem de iklime karşı savunmasız ülkelerle iklimi hafifletme ve uyum çabaları konusunda güçlü diplomatik ittifaklar kurma niyetlerini teyit etmeleri önemli bir adım” dedi. Trio, AB iklim diplomasisinin, ancak AB kendi içinde gerektiği gibi eyleme geçerse etkili olacağını ifade ederek, “Doğalgaz için de dahil olmak üzere fosil yakıtlardan tamamen çekilme, daha yoksul ülkelerde eylem için mali desteğin artması ve iklim ve enerji mevzuatı dahil olmak üzere emisyon azaltım konusundaki en yüksek hedefleri görmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Olumlu bir hareketle AB Bakanları, küresel enerji geçişini destekleme ve kömür gibi fosil yakıtların kullanımının önüne geçme planlarını belirleyerek, iklim ve enerji diplomasisi için birleşik hedefleri kabul ettiler. Şimdi fosil yakıt finansmanının küresel düzeyde aşamalı olarak kaldırılması için net bir strateji oluşturmaları gerekiyor. AB’nin, fosil yakıt finansmanının iklim diplomasisini ve küresel geçiş çabalarını baltalamaya devam etmemesini sağlamak adına Avrupa ve Uluslararası Finans Kurumları, G7 ve G20 aracılığıyla çalışarak eylemini hızlandırması gerekecek.

CAN Avrupa İklim Finansmanı Politika Sorumlusu Rachel Simon ise, “Yakın tarihli bir UNDP raporuna göre, COVID-19 etkileri nedeniyle 2030 itibariyle 207 milyon kişi aşırı yoksulluğa itilebilir ve yalnızca yönetişim, sosyal koruma ve yeşil ekonomide hedeflenen yatırımlar bu eğilimi durdurabilir. AB’nin iklime karşı savunmasız ülkelerin borç krizini kabul etmesi olumlu bir sinyal. Bununla birlikte, küresel bir yeşil toparlanmayı sağlamak için, yeşil yatırımlar için borç ve likidite krizleriyle mücadelede bu ülkeleri desteklemek için G7 ve IMF ile birlikte işleyen somut bir eylemin eşlik etmesi gerekir. Üye Devletlerin ayrıca, toplulukları ve cinsiyet eşitliğini destekleyen hibelere ve kayıp ve zarar için finansmana öncelik vererek uyum finansmanı açığını ele alan yeni ve ek iklim finansmanı sağlamaları gerekiyor” dedi.