ABD Hazine Bakanı Yellen, mevcut yıllık finansmanın çok ötesinde, iklim finansmanı için yılda 3 trilyon dolara ihtiyaç olduğunu ifade etti.
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen Cumartesi günü yaptığı açıklamada, düşük karbon ekonomisine küresel geçişin 2050 yılına kadar her yıl 3 trilyon dolar yeni sermaye gerektirdiğini, bunun mevcut yıllık finansmanın çok üzerinde olduğunu, ancak bu rakama ulaşmanın 21. yüzyılın en büyük ekonomik fırsatı olduğunu söyledi.
Yellen, COP30’a ev sahipliği yapacak olan Amazon kenti Belem’de net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmanın Biden-Harris yönetimi için en önemli öncelik olmaya devam ettiğini ve bunun ABD sınırlarının çok ötesinde liderlik gerektireceğini söyledi.
Yellen, Perşembe ve Cuma günü Rio de Janeiro’da düzenlenen G20 finans liderleri toplantısına katıldıktan sonra yaptığı konuşmada, “İklim değişikliği ile doğa ve biyoçeşitlilik kaybının ele alınmaması yalnızca kötü çevre politikası değildir. Kötü ekonomi politikasıdır” dedi.
Zengin ekonomiler, 2022’de gelişmekte olan ülkelere iklim finansmanı için 116 milyar dolarlık rekor bir kaynak sağladı ve harekete geçirdi; bunun %40’ı çok taraflı kalkınma bankalarından (MDB’ler) geldi. Yellen, aralarında Dünya Bankası ve Amerika Kıtası Kalkınma Bankası’nın (IDB) da bulunduğu bankaların yeni hedefler belirlediklerini söyledi.
Finansman ihtiyacının “21. yüzyılın en büyük ekonomik fırsatı” olduğunu ve yatırım sıkıntısı çeken ülkeler de dahil olmak üzere sürdürülebilir ve daha kapsayıcı büyümeyi desteklemek için kullanılabileceğini söyledi.
Yellen, Belem’deyken Amazon havzası ülkelerinin maliye bakanları ve IDB Başkanı Ilan Goldfajn ile bir araya geldi. ABD’nin, finansman, proje hazırlama ve işbirliği yoluyla bölgede sürdürülebilir kalkınmaya bütünsel bir yaklaşım sağlayan IDB’nin “Amazonia Forever” isimli platformuna olan bağlılığını yeniden doğruladı.
“Bu programın bölgede doğayı destekleyen özel sektör yatırımlarını daha fazla teşvik edeceğini umuyoruz” diye ekledi.
Yellen, yaklaşık iki yıl önce MDB’lere, misyonlarını genişletmeleri ve iklim değişikliğiyle mücadeleyi de kapsayacak şekilde borç verme kapasiteleri çağrısında bulunmuştu.
