Tayvan nedeniyle dünyanın en büyük iki kirleticisi arasındaki işbirliğinin bozulması, iklim krizi hedefleri için felaket anlamına gelebilir.
Çin’in iklim krizi konusunda ABD ile işbirliğini durdurma kararı nedeniyle deneyimli iklim diplomatları, iklim krizinin kötüleşen etkilerini önlemeye yardımcı olmak için, müzakerelerin hızlı bir şekilde yeniden başlatılmasını talep etti.
Bu da beraberinde bir alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Cuma günü Pekin, Tayvan’ı ziyaret eden ABD Temsilciler Meclisi başkanı Nancy Pelosi’nin “korkunç provokasyonu” için ABD’ye misilleme amaçlı bir dizi önlem açıkladı.
Tayvan’ı kendi toprakları olarak gören ve adanın yakınında büyük çaplı askeri tatbikatlar başlatan Çin, diğer kilit meselelerin yanı sıra iklim krizi konusunda ABD ile çalışmayı bırakacağını söyledi.
Çin’in iklim krizi tartışmalarından çekilmesinin kapsamlı nedeni hâlâ net olmasa da, bu tutum sonbaharda Mısır’da yapılacak kritik BM COP27’ye yalnızca birkaç ay kala, dünyanın en büyük iki karbon yayıcısı arasındaki kırılgan işbirliğini bozmakla tehdit ediyor.
Uzmanlar, küresel emisyonların yaklaşık %40’ından sorumlu olan ABD ve Çin’in beraber hareket etmediği bir senaryoda küresel ısınmayı önlemek için çok az umut olduğunu söylüyor.
İlişkilerdeki bu kopuş, ABD ve Avrupa’yı kasıp kavuran rekor sıcaklık dalgaları ve orman yangınları, Hindistan ve Çin’deki yüksek sıcaklıklar ile Güney Asya ve Afrika’yı etkileyen yıkıcı sellerin ortasında patlak verdi.
“İklimin Etkilerini Donduramazsınız”
ABD, kendi ülkesinde dönüm noktası niteliğindeki iklim planını senatoda onayladı, ancak topluca dünyadaki hükümetler, üzerinde anlaşmaya varılan sıcaklık hedeflerini tutturmak için hâlâ yeterince eylemde bulunmuyor.
Avrupa İklim Vakfı CEO’su ve Paris’in önemli mimarlarından Laurence Tubiana, “ABD-Çin ilişkileri her zaman bir hız treni gibi olmuştur. Sık sık alevlenmelere tanık oluyoruz ki bu görüşmeleri dondurabilirsiniz ancak iklimin etkilerini donduramazsınız” dedi.
Tubiana konuşmasına şu şekilde devam etti: “İklim konusunda harekete geçmek ve konuşmaya başlamak Çin ve ABD’nin kendi çıkarına. Gerçekten de Çin harekete geçmenin kendi çıkarına olduğunu kabul ederek, hâlâ Paris’e bağlı olup metan ve kömürün aşamalı olarak azaltılmasına ilişkin yurt içi taahhütler ile ilerlemeye devam ediyor.”
ABD ve Çin, son yıllarda çeşitli noktalarda gezegenin ısınmasına neden olan emisyonları azaltmak için yeterli çabayı göstermeme konusunda birbirlerini suçladı.
Çin, 2017’de çeşitli çevre koruma önlemlerini geri aldığında ABD’yi “bencil” olmakla suçladı. Joe Biden ise geçen yıl Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in İskoçya’daki COP26 iklim zirvesine katılmamakla “büyük bir hata” yaptığını iddia etti.
Bununla birlikte iki güç, Kasım ayında Glasgow’da yapılan görüşmelerde, emisyonları azaltmak için “acilen” birlikte çalışmak için sürpriz bir plan üzerinde anlaşmaya vararak bir atılım gerçekleştirdi.
Çin heyeti başkanı Xie Zhenhua, her iki ülkenin de “yeşil ve düşük karbona geçişini hızlandırması” gerektiğini söyledi. ABD iklim elçisi John Kerry ise, “İşbirliği bu işi tamamlamanın tek yoludur. Bu bilimle ilgili, fizikle ilgili bir konudur” açıklamasında bulunmuştu.
Maryland Üniversitesi Küresel Sürdürülebilirlik Merkezi’nin direktörü Nate Hultman’a göre, iklim konusundaki bu yakınlaşma, ABD ve Çin arasındaki işbirliğinin gelişmesine yardımcı oldu ve diğer ülkelere liderlik sağladı.
“COP27’de İlerleme Kaydedilme Şansı Var”
Geçmiş dönemde Kerry’nin de yardımcılığı yapan Hultman, “ABD ve Çin’in birlikte çalışması iklim değişikliğini ele almanın önemli bir boyutu ve başkalarını daha fazlasını yapmaya motive etme potansiyeline sahip” dedi.
Hultman, “Geniş çaptaki ilişkiler çok karmaşık ama her iki ülke de bunun sadece ikili bir mesele olmadığını anlıyor. Bu işin küresel bir boyutu var. Onları tekrar bir araya getireceğini umduğum şey bu.
Umarım bu uzaklaşma kısa sürer ve mümkün olan en kısa sürede masaya dönebilirler.” Hultman, üst düzey iklim müzakerelerinin gerçekleşmesinin zor olabileceğini, ancak bununla ilgili ayrıntılar hâlâ yetersiz olsa da diğer ikili işbirliklerinin devam edebileceğini söyledi.
ABD ve Çin arasındaki durum ne olursa olsun, Mısır’daki COP27 görüşmelerinde ilerleme kaydedilebileceğini de vurguladı.Hultman, “Bu zorlayıcı oldu ve zaman zaman duracağız” dedi. “Ama ABD ve Çin, kendi farklılıklarını ortadan kaldırmazsa, COP27 olduğu gibi çökmez . Uluslararası bir topluluk olarak başka neler yapılabileceğine odaklanmamız gerekecek.”