Hollanda İklim Elçisi Marcel Beukeboom, Avrupa ülkelerinin Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) hissedarları olarak nüfuzlarını dünya genelindeki ülkelerde yeşil yatırımları teşvik etmek için kullanmaları gerektiğini söyledi.
Beukeboom, Marshall Adaları liderliğindeki, bir grup gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerden oluşan ve 2015’te Paris’te BMİDÇS toplantısı öncesinde kurulan High Ambition Coalition tarafından 10 Kasım salı günü gerçekleştirilen Dirençli Bir Toparlanma Bildirisi’nin lansmanında konuştu
Beukeboom “Geçmişten miras aldığımız eski kirletici ekonomilerde uzun vadede kalabilir miyiz, yoksa bunu ilerlemek ve istediğimiz daha temiz ve daha adil bir geleceğe yatırım yapmak için bir fırsat olarak görebilir miyiz?” diye sordu.
“Genellikle ucuz enerji kaynaklarının başka bir şeyle değiştirilmesi gerekir ve bu, sürdürülebilir alternatiflere yatırım yaparak değiştirebileceğimiz bir şey” dedi.
Küresel güneydeki gelişmekte olan ülkeler en çok iklim değişikliği ve COVID’den etkileniyor.
Kosta Rika iklim danışmanı Agripina Jenkins Rojas’a göre, COVID ve iklim değişikliğine yönelik küresel bir tepkinin arkasında işlere ve sağlığa yönelik iyileştirmeler de dahil olmak üzere net faydalar var.
Rojas, “Evet, bizden daha fazla yardıma ihtiyaç duyacak olanlar var. COVID-19, bazı ülkeleri daha fazla etkiledi, ancak hepimiz acıyı hissediyoruz ve ancak bir araya gelerek hepimizin ihtiyaç duyduğu geleceğe ulaşabiliriz ”dedi.
Karayip bölgesinin deneyimli iklim değişikliği uzmanlarından biri olan Leon Charles “Yeşil enerji kullanımına geçersek, döviz açısından, ekonomik kalkınma fırsatları açısından, genel olarak daha temiz bir çevreye sahip olmak açısından birçok faydası var, bu yüzden hedefi aşırı baskı olarak görmüyoruz” dedi.
The High Ambition Coalition’ın, ülkelerin Aralık ayına kadar imzalamalarına açık olan yeni bildirisi, gelişmekte olan ülkelerin COVID krizinden daha çevreci bir şekilde kurtulmalarını sağlamak için borçlarının temizlenmesi çağrısında bulunuyor.
Marshall Adaları Cumhuriyeti’nden Bakan Christopher Loeak finansal kuruluşların dinlediğini umduğunu belirterek, “Benimki gibi devletler iklim krizine neden olmadı, ancak etkilerini ilk biz hissediyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki savunmasız topluluklar yeşil bir toparlanmaya yatırım yapmak istiyor, ancak bunu yeterli kaynaklar olmadan ve ağır bir borç yükü taşırken yapamazlar” dedi.
Loeak, “Bu kriz, insan sağlığının ve gezegenin sağlığının ayrılmaz bir şekilde birbirine bağlı olduğunu açıkça ortaya koydu. İyileşmemiz bizi daha güvenli bir gelecek için doğru yola sokabilir” diye konuştu.
Bildiride ayrıca, kurtarma harcamalarının %60’ının iklim dostu projelere harcanacağı ve kömür ve fosil yakıt sübvansiyonlarının kaldırılacağı vaat ediliyor ve ülkeleri Paris Anlaşması kapsamındaki 1.5 derece ısınma ile sınırlandırmayı hedeflemeye çağırıyor.
Ayrıca ikili ve uluslararası kalkınma finans kurumlarının, ülkenin hem COVID hem de yeşil toparlanmanın üstesinden gelmek için gerekli likiditeye sahip olmalarını sağlamaya çağırıyor.
Geçtiğimiz hafta kamu kalkınma bankaları, çalışmalarını Paris Anlaşması ile uyumlu hale getirmeyi taahhüt ettiler, ancak fosil yakıt sübvansiyonlarının aşamalı olarak kaldırılması konusunda kesin bir taahhüt yer almıyordu.
Avrupa Komisyonu ayrıca zirvede yatırımlarını artıracağını duyurdu ve toplamda 10 milyar euro üretmesi beklenen on finansal garanti anlaşması imzaladı.