;
Politika

“AB Vatandaşları Hava Kirliliği Nedeniyle Ülkelere Dava Açabilir”

Adalet Divanı Alman Başkonsolosu Juliane Kokott, hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde yaşayan ve çalışan kişilerin genellikle daha yoksul topluluklar olduğunu ve yargı korumasına ihtiyaç duyduklarını kaydetti.

Avrupa Adalet Divanı danışmanı, AB ülkelerindeki vatandaşların hava kirliliği seviyelerinin sağlıklarına zarar vermesi durumunda hükümetlerine mali tazminat davası açabileceklerini söyledi.

Danışmanın bu görüşü, son yıllarda Lüksemburg merkezli AB Adalet Divanı’nda Fransa, Polonya, İtalya ve Romanya da dahil olmak üzere yaklaşık 10 AB ülkesinin hava kirliliğinden suçlu bulunduğu bir dizi kararı takip ediyor.

Mahkemeden yapılan bir açıklamada, “AB hukuku kapsamında hava kalitesinin korunmasına ilişkin sınır değerlerin ihlali, devletten tazminat talep etme hakkını doğurabilir” denildi.

Adalet Divanı Alman Başkonsolosu Juliane Kokott, hava kirliliğinin yoğun olduğu bölgelerde yaşayan ve çalışan kişilerin genellikle daha yoksul topluluklar olduğunu ve özellikle yargı korumasına ihtiyaç duyduklarını kaydetti.

Kokott, tazminat talep eden kişilerin, sağlıklarına verilen zararın doğrudan hava kirliliğinden kaynaklandığını kanıtlamaları gerektiğini söyledi. Bir hükümet, yürürlükte güçlü bir hava kalitesi planına sahip olduğunu ve kirlilik sınırların buna rağmen ihlal edildiğini kanıtlayabilirse sorumluluktan kaçınabilir.

Çevre hukuku firması ClientEarth’in avukatı Irmina Kotiuk, “İktidarı elinde tutanlardan hesap soracak yollar olduğuna dair bu yasal doğrulama, temiz ve sağlıklı hava için verilen mücadelede büyük bir atılım” dedi.

AB mahkemesinin görüşleri bağlayıcı değil ancak ileriki dönemlerde verilebilecek kararlarda etkisi olabiliyor.

Kirli havaya bağlı erken ölümleri azaltmak amacıyla AB, daha katı Dünya Sağlık Örgütü kurallarına uyum sağlamak için bu yıl kirlilik sınırlarının yükseltilmesini önerecek.