Gelecek Çarşamba günü Avrupa Komisyonu Başkanı’nın sunacağı AB iklim yasası hakkında üye devletler arasında ne kadar bağlayıcı olacağı gibi sorular yükselmeye başladı.
Yazı: Mehreen Khan
Çeviri: Çisil Sevinç
Bu hafta Brüksel’de dikkatler AB’nin yakında ortaya çıkaracağı iklim yasasına çevrildi.
Gelecek Çarşamba günü (4 Mart) Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen AB’yi 2050 yılına kadar dünyanın ilk iklim nötr kıtası yapmayı hedefleyen Avrupa Yeşil Düzeni’nin en önemli parçalarını sunacak.
Genç aktivist Greta Thunberg’ün de, komisyonun ilk 100 günde verdiği en büyük taahhüdü olacak yasanın meşruiyetini desteklemek üzere Brüksel’de olacak. Açılışın büyük ses getirmesi bekleniyor.
Ancak bu heyecanın arkasında, iklim yasasının ne anlama geldiği ve AB üye devletlerine üzerinde ne kadar bağlayıcı olacağı soruları yükseliyor.
“Yasa” statüsü iddiasında bulunulmasına rağmen, 2050 hedefi, AB’nin yasal temelini anlaşmalarında belirtildiği gibi teknik olarak değiştirmeyecek. Bunun yerine hedef, bütün üye devletlere aktarılan standart bir Brüksel düzenlemesi şeklinde olacak.
Her AB düzenlemesi gibi, komisyonun düzenlemeye uymayan üye devletlere bir takım ihlal süreçleri başlatma yetkisi bulunuyor. Bu süreçler giderek artan uyarıları barındırıyor ve Avrupa Adalet Divanı olaydan aylar veya yıllar sonra hükümetlere belirli yaptırımlar uygulayabiliyor.
Buna karşın, Avrupa iklim yasası bilinen tipteki AB yasalarına benzemiyor. Gözlemciler, komisyonun 2050 yılına kadar emisyon azaltma hedefinde başarısız olan hükümetleri dava etmek istediği takdirde 2040’ların sonlarını veya 2051 yılını beklemesi gerektiğinin altını çizdi.
Yetkililer hedefi yasal olarak kuvvetlendirmek adına bütün üye devletlerin kısa dönemli emisyon hedeflerini yürürlüğe koyacağı bir düzenleme getirme çabası içerisinde.
2030 yılı belki de Avrupa’nın yeşil dönüşümünde en önemli dönüm noktası olacak ancak gelecek hafta sunulacak teklife AB’nin 2030 hedefi dahil edilmedi. Yıl sonlarına doğru yapılacak etki değerlendirmesi sonucunda bu konuda bir karara varılacak. Çevre grupları 2030 hedefinin Kasım ayında Glasgow’da gerçekleşecek COP26’da garantiye alınmasını istiyor ancak öteki düzenlemeler gibi, iklim yasasının da kabul edilmeden önce parlamento ve konseyden geçmesi gerekiyor.
Greenpeace’den Sebastian Mang “Ölçülebilir olan tek hedefin bir nesil uzaklıkta olduğu durumda hükümetlerin hesap vermesi güç” şeklinde uyarıda bulundu. Gelecek hafta sunulacak teklif oldukça büyük bir önem taşıyor ve detayları Berlaymont’ta gizli tutuluyor. Kıdemli bir yetkili 2050 hedefinin AB’yi kapsadığını ancak Birlik kapsamındaki 27 hükümetin kendi emisyonlarını sıfırlamaya yönelik bir taahhüdü olmadığını hatırlattı.
Hava kirliliği ile fiziksel rahatsızlıklar arasındaki bağ üzerine daha önce birçok araştırma yapılmıştı. Ancak yeni…
Küresel kömür talebinin bu yıl rekor seviyeye ulaşmasının ardından 2027'ye kadar yatay bir seyir izleyeceği…
Türkiye’de 10 kentte enerji şirketlerinin projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Niğde, Ankara, İstanbul, Sakarya,…
Dünyanın ortalama sıcaklığının orta vadede 1,5 dereceden öte 2 dereceyi de geçebileceğini belirten Prof. Dr.…
Karbon emisyonları azaltımı hedeflerini açıklayan Kanada hükümeti, resmi danışma kurulunun tavsiye ettiği miktarın altında bir…
Türkiye’de son yıllarda birçok göl ve su kaynağında yaşanan kuraklık, Salda Gölü'nde de derinden hissediliyor.…