Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB Konseyi arasında iklim değişikliği ile mücadele için hazırlanan “iklim yasası” müzakerelerinde anlaşma sağlandığını açıkladı.
AA’nın haberine göre, AB’nin 2050 yılına kadar iklime zararsız hale gelme hedefi yasal olarak bağlayıcı olacak. Üye ülkeler ve AB kurumları bu hedefe ulaşmak için gerekli önlemleri alacak.
AB ülkeleri, 2030 yılına kadar seragazı salımlarını 1990’daki seviyesinin %55 daha aşağısına düşürecek.
Tecrübeli 15 bilim insanından meydana gelen bağımsız bir “Avrupa Bilimsel Danışma Kurulu” oluşturulacak. Bu kurul, AB’nin iklim değişikliği ve çevre konusundaki önlemleri, emisyon hedefleri, Paris İklim Anlaşması kapsamındaki taahhütlere uyum konularında raporlar hazırlayacak ve bilimsel tavsiyelerde bulunacak.
AB Komisyonu, 2040 yılı emisyon düşürme hedefleri konusunda yasal düzenleme teklifi hızla hazırlayacak ve çeşitli sektörlerin iklim hedeflerini yakalamalarına katkı sağlayacak yol haritaları üzerinde çalışma yapacak.
Söz konusu uzlaşının yürürlüğe girmesi için AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından resmen onaylanması ve AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanması gerekiyor.
AB’nin daha önceki emisyon düşürme hedefi 2030’a kadar 1990 seviyesine göre %40’lık bir azalma yönündeydi.
AP, bu oranın %60’a çıkarılmasını istiyordu. Üye ülkeler ise aralarında yaptıkları görüşmelerde %55’te uzlaşmıştı.
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…
Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…
İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…
2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…
COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…
İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…