GÜNDER, dün gerçekleştirilen SOLARENA etkinliği çerçevesinde Türkiye’nin “Güneş Enerjisi Yol Haritası” nı kamuoyu ile paylaştı. Güneş enerjisi üreticileri ve yatırımcıları tarafından 2030 yılında 10 katına (38 GW) çıkması beklenen güneş enerjisi kurulu gücünün getireceği fırsatlar ve darboğazlar değerlendirildi. GÜNDER yerli ve milli üretimin yolunun güneş enerjisinin sürdürülebilir büyümesinden geçtiğini vurguladı.
GÜNDER, Türkiye’nin “Güneş Enerjisi Yol Haritası” nı kamuoyu ile paylaştı. SOLARENA etkinliğinde Türkiye’de güneş enerjisi sektöründeki gelişmelere vurgu yapan GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu, Türkiye’de üretilen güneş panellerinin artık hem kalite hem fiyat olarak Çin ile yarışacak noktaya geldiğini belirtti. Güneş enerjisinin hem dünyada hem Türkiye’de rekor bir hızda büyüdüğünün altını çizen Telemcioğlu, yol haritasının önemli bulgularını paylaştı: “Türkiye’de güneş enerjisi kurulu gücü 4 yılda 100 katına çıktı, bu rekor bir artış. 2017’de ise Türkiye dünyada güneş enerjisi kurulu gücünü en çok artıran beşinci ülke oldu. Yine 2017’de güneş enerjisi Türkiye’de toplam 50 bin kişiyi istihdam etti. Güneş enerjisinin bu artış eğilimiyle birlikte sektörün önündeki fırsatlar da zorluklar da artmaya başladı tabi. Güneş Enerjisi Yol Haritası ile sektörün bu zorluklarla başa çıkma yollarını aydınlatmayı hedefledik”.
Telemcioğlu, sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu, düşük maliyetli ve herkesin enerjiye erişebildiği bir enerji geleceğinin anahtarının güneşte olduğunun altını çizdi ve “Güneş enerjisi üreticileri ve yatırımcıları, Türkiye’de güneş enerjisi kurulu gücünün 2023 yılında en az 14 GW, 2030 yılında ise en az 38 GW’a yükselmesini bekliyor. Yapılan analizler bu ölçekte bir artışın iletim sistemi tarafından da kaldırılabileceğini gösteriyor” dedi.
Sektörün yarattığı fırsatlar kadar karşılaşacağı sorunlara da değinen Faruk Telemcioğlu, bu zorlukların aşılabilmesi için yol haritasının anahtar çözümler ortaya koyduğunu belirtti ve konuşmasını şöyle tamamladı: “Güneş enerjisi maliyetlerindeki düşüşe rağmen hem makro hem mikro düzeyde ufukta yeni zorluklar bizleri bekliyor. Güneş enerjisinin sürdürülebilir büyümesini sağlamak için yerli ve milli teknoloji ve üretime öncelik vermeli, elektrik üretiminde güneş enerjisinin payının artırılması için enerji politikaları ile sanayi, istihdam ve teknoloji politikalarını bütüncül olarak değerlendirmeliyiz. Bunlar haricinde, yatırımların çoğalması ve sektörün sürdürülebilir olarak büyüyebilmesi için, 2020 yılından sonraki alım garantisinin şimdiden belirlenmesiyle piyasa öngörülebilirliğinin sağlanması gerekiyor”.