;
Bilim

Karadeniz’de Azalan Yağışlarla Beraber Marmara’da Müsilaj Riski de Artıyor

müsilaj

Bilim insanları, Karadeniz’de azalan yağışlarla beraber Marmara’da müsilajı engelleyici ya da dağıtıcı doğal süreçlerin zayıflayabileceğini söylüyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) Ocak Ayı Alansal Yağış Raporu’na göre, Karadeniz Bölgesi’nde geçen ay 41,4 milimetre yağış kaydedildi. Bu miktar, ocak ayında Karadeniz Bölgesi’nin, 64,4 milimetre olan uzun yıllar ortalamasından %36; 90,4 milimetre olan geçen yılın ocak ayı yağış miktarından %54 daha az yağış aldığı anlamına geliyor.

MGM’nin 2024 Yılı Aralık Ayı Alansal Yağış Raporu’na göre, Karadeniz Bölgesi’nde 58,5 milimetre yağış kaydedildi. Yağışlar geçen yılın aralık ayında, uzun yıllar ortalaması olan 72,4 milimetrenin %19; bir önceki yılın aralık ayı yağış miktarı olan 63,8 milimetrenin ise %8 altında gerçekleşti.

Yağış azlığının yanı sıra iklim değişikliğinin etkisiyle dünya genelinde hem atmosferde hem de denizlerde ortalama sıcaklık, artış eğilimi gözlenirken, bu durum kendisini Karadeniz’deki ortalama deniz suyu sıcaklığının geçtiğimiz 10 yılda, bir önceki 10 yıla göre 0,9 derece artması şeklinde gösterdi.

Müsilajın Kuraklıkla Nasıl Bir İlişkisi Var?

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Araştırmacısı Nazan An, iklim değişikliğinin, müsilaj oluşumunu doğrudan ve dolaylı yoldan etkileyebildiğini, en önemli unsurun ise deniz suyundaki sıcaklık artışı olduğunu söyledi.

Son yıllardaki çalışmalara göre 2000’li yıllardan bu yana Türkiye’de deniz suyu sıcaklıklarındaki artışın daha belirgin hale geldiğini aktaran An, özellikle yakın zamanda müsilaj oluşumu ile gündemde olan Marmara Denizi’ndeki ısınmanın diğer denizlere oranla daha yüksek seviyelerde seyrettiği bilgisini paylaştı.

İklim değişikliğinin, denizdeki akıntıları ve su sirkülasyonunu etkileyerek müsilaj artışına sebep olabildiğini kaydeden An, “Yüzey suyu ısındıkça soğuk ve besin açısından zengin daha soğuk alt tabakayla karışması zorlaşır ve katmanlaşma artar. Bu durum, suyun oksitlenmesini engelleyerek dipte çürüme sürecini hızlandırır. Az oksijenli ortamlarda da organik madde birikimi ve dolayısıyla müsilaj oluşumu kolaylaşır. Müsilajın kuraklıkla olan ilişkisi de bu aslında” dedi.

Karadeniz’de oluşabilecek kurak koşulların ve yağış azlığının Marmara Denizi’nin dinamiklerini değiştirerek buradaki müsilajın süresini, yaygınlığını ve etkisini artırabileceğine işaret eden An, buradaki en büyük sorunlardan birinin de kirlilik olduğunu vurguladı.

An, Marmara Denizi’ndeki kirliliğin oksijeni azaltarak su sirkülasyonu dengesini bozduğunu, Karadeniz’de ısınmanın diğer denizlere göre daha fazla olmasının üst akıntıda zayıflama meydana getirerek dolaşım dengesinin bozulmasına, müsilaj oluşmasının tetiklenmesine ve müsilajın kalış süresinin uzamasına neden olduğunu ifade etti.

Karadeniz Bölgesi’ndeki son dönemde yağış verilerine atıfta bulunan An, şu değerlendirmeleri paylaştı: “Karadeniz Bölgesi’nde su yılının ilk 3 ayı diye nitelendirdiğimiz ekim-aralık döneminde yani asıl yağış almasını beklediğimiz dönemde bir azalma olduğu dikkati çekiyor. Yani bölgede genel olarak bir kuraklaşmadan söz edemeyiz ancak dönemsel ve bölgesel olarak yağışlarda bir azalma olduğunu söylemek mümkün. Zaman zaman kurak koşullarda şiddetlenme artabilir. İlkbahar ayları Karadeniz Bölgesi’nin en az yağış aldığı dönemdir ve 2024 yılı Nisan ayı yağışları normalin altında gerçekleşmiş. 2024 Nisan ayında Karadeniz Bölgesi’nde yağışlar son 64 yılın en düşük seviyesine düşmüş. Geçtiğimiz Aralık ayında da Karadeniz bölgesi normalden yaklaşık %19 daha az yağış almış. Yağıştaki azalış ve artışlar zamansal ve alansal olarak önemli bir değişkenliğe sahip. Bu yüzden bölgenin genelinde herhangi bir yılda görülen kuraklık artış veya azalış eğilimi olabilir, ancak bu yerel ölçekte belirli dönemlerde farklı şekillerde gözlenebilir.”

Müsilajı Etkileyen Birçok Faktör Var

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Araştırmacısı Tufan Turp ise yağıştaki azalmanın dolaylı bir etkisinin söz konusu olduğunu bildirdi.

Turp, “Karadeniz’de daha az yağış, denizi besleyen nehirlerin debisinde azalmaya neden olacağından Marmara’ya gelen üst akıntıyı zayıflatır. Buna bağlı olarak Marmara Deniz’inin üstü daha tuzlu olur ve yüzey durgunlaşır, suyun dikey karışımı azaldığından müsilaj oluşumu kolaylaşır. Üst akıntı zayıflayınca dip akıntısı güçlenir ve oksijen seviyesi azalır. Bu da müsilajın çözünmesini, dağılmasını zorlaştırır. Sonuç olarak Karadeniz’deki yağış azlığı ya da kurak koşullar müsilajı engelleyici ya da dağıtıcı doğal süreçleri zayıflatabilir” dedi.

Müsilajı etkileyen farklı faktörlerin de bulunduğunun altını çizen Turp, sudaki asitlenmenin, ekosistemdeki değişimlerin, deniz seviyesindeki yükselmenin ve kıyı kirliliğinin bu faktörler arasında yer aldığını dile getirdi.

İklim değişikliğinin yağış rejiminde önemli değişikliklere neden olduğundan bahseden Turp, sözlerini şöyle tamamladı: “İklim değişikliği hem yağış düzensizliğinde ve değişkenliğinde hem de yağış ekstremlerinin şiddet, sıklık ve görülme alanlarında kritik artışlara neden oluyor. Bir yandan aşırı yağışlara bağlı uç olaylar olurken, bir yandan da aşırı yağışsızlığa bağlı uç olaylar yaşanabilir. Bu durum da bölgesel olarak hem akut hem kronik etkilere neden olabilir. Müsilaj da bunlardan biridir.”