Müzakereciler taslak metnin, geçen yılki Dubai zirvesinde o zamanlar bir dönüm noktası olarak selamlanan fosil yakıtlardan uzaklaşma yönünde verilen taahhüdü yerine getirmediğini söyledi.
İnsan faaliyetleri (özellikle fosil yakıtların yakılması), gezegenin uzun vadeli ortalama sıcaklığının sanayi öncesi çağlardan bu yana yaklaşık 1,3 derece artmasına yardımcı oldu ve bu da feci sellere, kasırgalara, kuraklıklara ve aşırı sıcak hava dalgalarına yol açtı.
Ülkeler, yüzyılın sonuna kadar küresel sıcaklık artışını 2 derece çok altında ve ideal olarak 1,5 derecede sınırlamayı öngören 2015 Paris Anlaşması hedefine ulaşmak için daha fazla finansman arıyor.
İklim bilimcileri artık dünyanın, 2030’ların başında, daha da yıkıcı iklim etkilerinin meydana gelebileceği bu iddialı eşiği (1.5 derece) aşma olasılığının yüksek olduğunu söylüyor.
Finansmanın yanı sıra fosil yakıtların geleceği de COP29’un merkezinde yer alıyor ve ilk günden itibaren anlaşmazlıklara yol açtı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev açılış genel kurulunda ülkesinin petrol ve gaz endüstrisini eleştiren Batılılara sert bir dille sert konuştu ve bu tür kaynakları Tanrı’nın bir hediyesi olarak nitelendirdi.
Dubai Paktı “enerji sistemlerinde fosil yakıtlardan uzaklaşmaya” değiniyordu ancak sonraki adımları net bir şekilde ortaya koymuyordu.
Avrupalı bir müzakereci Reuters’e, karbon emisyonlarının azaltılması veya küresel ısınmanın engellenmesine yönelik çalışmaların Dubai’den bu yana “geriye doğru gittiğini” söyledi.
İklim finansmanı anlaşması belgesi, “verimsiz fosil yakıt sübvansiyonlarının mümkün olan en kısa sürede” aşamalı olarak kaldırılmasına ilişkin ifadelerle fosil yakıtların geleceği hakkında bir ipucu verdi.
Ayrıca şirketleri, gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmak ve teknoloji transferini desteklemek gibi çabalar yoluyla “iklim eylemine katkıda bulunmaya ve operasyonlarını Paris Anlaşması ile uyumlu hale getirmeye” çağırdı.
Maldivler Çevre Bakanı Thoriq İbrahim, “Sadece iki günümüz kaldı. Bu COP’un başarılı bir COP olması için gerçekten çok çalışmamız gerekiyor.”