COP29’da katılımcılara hitap eden çocuklar, politika ve sözden daha fazlasına, eyleme geçilmesine ihtiyaç olduğunun altını çizerken, şu ana kadar alınan/alınmayan kararların kendi geleceklerini mahvettiğini belirtti.
Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 11 Kasım’da başlayan ve 22 Kasım’da sona erecek olan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29’uncu Taraflar Konferansı’nda (COP29) son haftaya girildi. Pasifik Okyanusu’ndaki ada ülkelerinden Vanuatu ve Tuvalu, Avustralya’nın fosil yakıt sektöründeki planlarını eleştirerek, Canberra hükümetine bu alanda yatırım yapmayı durdurması için çağrıda bulundu.
Tuvalu İklim Değişikliği Bakanı Maina Talia ile Vanuatu İklim Değişikliği ve Çevre Temsilcisi Ralph Regenvanu, COP29’da konuştu. Pasifik ülkelerinin iklim krizine en az katkıda bulunmasına rağmen en ağır etkilerin yine bu ülkelerde yaşandığına dikkat çeken taraflar, Avustralya’yı Kuzey Batı Sahanlığı’ndaki gaz tesisinin işletme hakkının 2070’e kadar uzatılması da dahil, fosil yakıtlara yönelik yaptığı yatırımları durdurmaya çağırdı.
AA’nın aktardığına göre, Regenvanu, Avustralya’nın Pasifik liderlerinin yanında durup iklim değişikliğinin önemini vurgularken aynı zamanda kömür ve gaz projelerini onaylamaya devam etmesini eleştirerek, Canberra hükümetinin “iyi niyetle hareket etmediğini” savundu.
“Dünyanın en büyük üçüncü fosil yakıt ihracatçısı Avustralya, iklim yıkımını denizaşırı ülkelere ihraç ediyor” diyen Regenvanu, bunun “adaletsizlik” olduğunu vurguladı.
7 Enerji Şirketinden 15 Milyar Dolar Vergi Alınabilir
Talia da Paris İklim Anlaşması’nın hedefi olan küresel ısınmayı ortalama 1,5 derece ile sınırlandırmanın “deniz seviyesinin yükselmesi, hava felaketleri ve kültürlerinin silinmesi ile karşı karşıya kalan Pasifik toplulukları için hayati öneme sahip” olduğunun altını çizdi. Geleceklerinin sanayileşmiş ülkelerin elinde olduğunu ifade eden Talia, “Sanayileşmiş ülkeleri hareketlerinden sorumlu tutmaya devam edeceğiz” dedi.
COP29 devam ederken, Greenpeace ve Stamp out Poverty’nin birlikte yaptığı bir analiz de dünyanın en büyük yedi petrol ve gaz şirketinden alınacak bir vergi sayesinde sadece ilk yılda 15 milyar dolar toplanabileceğini, bunun da iklim krizinin artan maliyetiyle karşı karşıya kalan en korunmasız ülkelere yardım için kullanılabileceğini ortaya koydu.
Greenpeace’in ‘Sondajı Durdurun, Ödemeye Başlayın’ isimli kampanyasından Abdoulaye Diallo, “Kim ödemeli? Bu iklim adaleti meselesi. İklim krizinin mali yükünü mağdurlardan, bu krizin arkasındaki kirleticilere doğru değiştirmenin zamanı geldi” ifadelerini kullandı. Diallo, “Büyük Petrol’ün insanlar ve demokrasiye saldırısını reddediyor, hükümetlere petrol ve gaz sektöründen gelir elde etmek için İklim Tazmin Yasası ve diğer mekanizmaları hayata geçirme çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu.
Yapılan araştırmaya göre, ExxonMobil, Shell, Chevron, TotalEnergies, BP, Equinor ve ENI olmak üzere dünyanın en büyük yedi petrol ve gaz şirketine bu tür bir vergi getirilmesi halinde yalnızca ilk yıl 15 milyar dolarlık bir para toplamak mümkün olabilir. Söz konusu şirketlerin toplam kârı 148 milyar dolar düzeyinde; mevcut kayıp ve zarar fonuna sağlanacağı taahhüt edilen meblağ ise sadece 702 milyon dolar seviyesinde.
“Çocuklara Güç Verecek Bir Gelecek için Çalışalım”
Öte yandan, COP29’da çocuklar da konferanslara katılarak katılımcılara hitap etti. 10 yaşındaki Tanzanyalı Georgina, “Bugün burada sadece bir çocuk olarak değil hayatları, özellikle de sağlık ve eğitimleri iklim krizinden derinden etkilenen milyonlarca çocuğun sesi olarak bulunuyorum” dedi. İklim değişikliğinin temiz suyun olmadığı kırsal alanlarda kendilerini hasta ettiğini anlatan Georgina, “Aşırı sıcak hava dalgaları sırasında pek çok çocuk hasta oluyor ve su kaybı yaşıyor; özellikle de su almak için uzun yürüyüşler yaptıklarında” diye konuştu. Kız ver erkek çocukların su aramak için 6 kilometreye kadar mesafeleri yürümek durumunda kaldığını anlatan Georgina, “Su krizi hem sağlığımızı hem eğitimimizi etkiliyor. Her çocuk, temiz su, iyi bir sağlık ve kaliteli eğitimi hak eder ama iklim değişikliği temel haklarımızı elimizden alıyor” dedi.
14 yaşındaki Pakistanlı Zunaira da “Benim geldiğim yerde sel ve sıcak hava dalgası gibi iklim felaketleri hayatın bir parçası. Seller her şeyi bozuyor; eğitimimizi, güvenliğimizi, emniyetimizi ve daha da önemlisi geleceğimizi. Toplumları sel vurduğunda kaynaklar kısıtlı hale geliyor ve özellikle de kız çocuklar ailedeki kısıtlı kaynaklardan etkileniyor. (Kız çocuklar) onların önceliği değil. Derslerini ve okullarını kaçırmak durumunda kalıyorlar. Aileler, kriz zamanlarında eğitimi karşılayamıyor” dedi.
COP29’daki konuşmasında dünyanın dört bir yanında çocukların iklim değişikliği sebebiyle eşi görülmedik zorluklar ile karşı karşıya kaldığını anlatan Zunaira, bu eşi görülmemiş zorluklara karşı eşi görülmemiş çözümlerin olduğunu belirterek, “Taze fikirleri, enerjimizi ve bu zorlukları her gün yaşamanın getirdiği bakış açısını getiriyoruz. Bir fark yaratabileceğimize gerçekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Sadece politika ve sözden daha fazlasına, bugün eyleme geçilmesine ihtiyaç olduğunun altını çizen Zunaira, “Bu gezegeni biz miras alacağız ama sizin geçmişte aldığınız kararlar geleceğimizi bozuyor ve etkiliyor. Gençlerin tüm potansiyeline ulaşması için onlara güç veren bir gelecek için birlikte çalışalım” ifadeleriyle sözlerine son verdi.