;
Politika

“Küresel Kuzeyin Küresel Güneye Yılda 5 Trilyon Dolarlık İklim Borcu Var!”

Küresel Kuzey
FOTO: UNFCCC / Flickr

CAN International’dan Tasneem Essop, hükümetlerin dünyayı krize sokan parayı bulma konusunda yetenekli olduğunu söylerken, “Küresel kuzey, küresel güneye yıllık 5 trilyon doları bulan iklim borcunu ödemeli. COP29’a gelip paralarının olmadığını söylemeleri yalan ve kabul edilemez” dedi.

COP29’a katılan iklim kampanyacıları, küresel kuzeyin küresel güneye büyük bir “iklim borcu” olduğunu söyledi.

Guardian’dan Damian Carrington’ın haberine göre, 130’dan fazla ülkede 1900’den fazla sivil toplum kuruluşunun küresel ittifakı olan İklim Eylem Ağı’nın (CAN International) Genel Müdürü Tasneem Essop, “Çok büyük bir borcun peşinatını istiyoruz. Yıllık 5 trilyon dolarlık bir peşinat” dedi.

İklim STK’ları, zengin ülkelerin fosil yakıt yakarak refaha kavuştuğunu ve şimdi aynı yoldan kaçınmak ve küresel ısınmanın körüklediği şiddetli sıcak hava dalgaları, seller ve fırtınalarla başa çıkmak için daha yoksul ülkelere fon sağlamaları gerektiğini söylüyor.

STK’lar, iklim krizinden en çok etkilenenlerin seslerinin duyulmasını ve katılımlarının BM tarafından resmen tanınmasını sağlayarak iklim zirvelerinde çok önemli bir rol oynuyor.

“Borcun çok daha büyük olduğunu biliyoruz, ancak buraya 5 trilyon dolar talep etmek için geldik” diyen Essop konuşmasına şöyle devam etti: “Hükümetler dünyayı olumsuz yönde etkileyen parayı bulma konusunda kesinlikle yetenekli. Askeri harcamalar için para buldular. Gazze’deki soykırımın parasını buldular. Fosil yakıt endüstrisini sübvanse edecek ve destekleyecek parayı buluyorlar. Buraya gelip paralarının olmadığını söylemeleri yalan ve kabul edilemez.”

Gelişmekte olan ülkeler için bir finans anlaşması ortaya koymak COP29’un temel görevi. İklim değişikliği ile mücadelede trilyonlara ihtiyaç duyulduğu ve bu paranın mevcut olduğu konusunda yaygın bir fikir birliği var, ancak kimin neyi, nasıl ödeyeceği ciddi bir tartışma alanı.

Essop, zirvede iyi bir finans anlaşması sağlanamamasının, müzakere yapan ülkeler arasındaki güvene ciddi şekilde zarar vereceğini ve dolayısıyla azaltım planlarından işçiler için adil bir geçişe kadar COP29’daki diğer tüm iklim konularının bundan etkileneceğini de söyledi.