IRENA tarafından hazırlanan bir rapor, hükümetlerin yenilenebilir enerji kullanımını hızlandırmaya yönelik hedef ve planlarının, COP28’te kabul edilen 2030’a kadar kapasiteyi üç katına çıkarma hedefine ulaşmak için gereken büyümenin yalnızca yarısını sağlayacağını ortaya koydu.
Geçen yılki BM iklim müzakerelerinde belirlenen yenilenebilir enerji hedefinin yanı sıra enerji verimliliğini iki katına çıkarma hedefi, bu yüzyılda küresel sıcaklık artışını 1,5 derecede sınırlandırabilmek adına oldukça önemli.
Ülkeler, Ulusal Katkı Beyanları (NDC’ler) olarak bilinen iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik taahhütlerini gelecek yılın Şubat ayına kadar güncellemeli. Bazı ülkelerin bahsi geçen planlarını önümüzdeki ay Azerbaycan’da düzenlenecek COP29’da duyurması bekleniyor.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) raporu ülkelerin bu hedeflere doğru ilerlemesini takip etti. Yenilenebilir enerji hedefini karşılamak için kurulu kapasitenin bugün 3,9 terawatt’tan (TW) 2030’a kadar 11,2 TW’ye çıkması gerekecek ve bu da yedi yıldan kısa bir süre içinde ilave 7,3 TW’lık kapasite kurulumu anlamına geliyor.
Ancak mevcut planların 2030’a kadar 3,8 TW’lık bir hedef boşluğuna neden olacağı ve ana hedefin %34 oranında gerisinde kalacağı tahmin ediliyor.
Raporda, yenilenebilir kapasiteye yapılan yıllık yatırımın, geçen yıl 570 milyar dolar olduğu hatırlatılırken, 2024’ten 2030’a kadar her yıl bu rakamın yaklaşık üç katına çıkarak 1,5 trilyon dolara ulaşması gerektiği belirtildi. Yıllık enerji verimliliği iyileştirme oranının da 2022’deki %2’den 2023 ile 2030 arasında %4’e çıkması gerekiyor.
IEA’nın geçtiğimiz hafta yayımladığı bir raporda ise, yenilenebilir enerji kaynaklarının bu on yılın sonuna kadar tüm elektrik talebinin neredeyse yarısını karşılayacağı ancak BM hedefinin gerisinde kalacağı belirtildi.
IRENA Genel Müdürü Francesco La Camera, “COP28’in yenilenebilir enerji kaynaklarını üç katına, enerji verimliliğini ise iki katına çıkarma hedefleri 1,5 dereceyi ulaşılabilir tutma yönündeki küresel çabalarımız için temel unsurlar ancak bunları kaçırma riskiyle karşı karşıyayız. Bir sonraki NDC’ler bir dönüm noktası olmalı ve dünyayı yeniden doğru rotaya sokmalı” dedi.