2030 itibarıyla, yeni inşa edilen evler de dahil olmak üzere tüm yeni binalar, fosil yakıtlardan kaynaklanan sıfır yerinde karbon emisyonu ile “Sıfır Emisyon Binaları” olmak zorunda.
Aylar süren müzakerelerin ardından Avrupa Parlamentosu üyeleri, ulusal hükümetler ve Avrupa Komisyonu, bloğun yeni Binalarda Enerji Performansı Direktifi (EPBD) için bir anlaşma imzaladı. Buna göre AB ülkeleri 2040’a kadar fosil yakıtla ısınmayı aşamalı olarak durdurmayı kabul etti ve 2025’ten itibaren kombiler için finansal destek verilmeyecek.
Üzerinde anlaşmaya varılan metin, ev ısıtmasında fosil yakıtların kademeli olarak kullanımdan kaldırılmasına ilişkin geniş kapsamlı hükümler içeriyor:
- AB kurumları, “2040 yılına kadar doğalgaz kombilerinin kullanımdan kaldırılması amacıyla” Ulusal Bina Yenileme Planlarına bir yol haritası eklenmesi konusunda anlaştı.
- 1 Ocak 2025 itibarıyla AB ülkeleri, fosil yakıtlarla çalışan kombilerin kurulumu için herhangi bir mali teşvik sağlamayacak.
- 2030 itibarıyla, yeni inşa edilen evler de dahil olmak üzere tüm yeni binalar, fosil yakıtlardan kaynaklanan sıfır yerinde karbon emisyonu ile “Sıfır Emisyon Binaları” olmak zorunda. 2050 yılına kadar AB’deki tüm binalar sıfır emisyonlu binalara dönüştürülecek.
Yeni Direktif, yeni inşa edilen evler de dahil olmak üzere AB’deki tüm yeni binaların 2030 yılından itibaren “Sıfır Emisyonlu Binalar” olmasını zorunlu kılacak. Yeni binaların fosil yakıt kaynaklı sıfır karbon emisyonuna sahip olması gerekiyor. Bu, 1 Ocak 2028 itibarıyla kamuya ait binalar için geçerli olacak.
Tasarı ayrıca ulusal hükümetlerin kombileri aşamalı olarak kaldırmaları için 2040 yılını hedef tarih olarak belirliyor.
İspanya’nın Ekolojik Dönüşümden Sorumlu Bakanı Teresa Ribera, bu anlaşma sayesinde binaların enerji performansının artacağını, emisyonların azaltılabileceğini ve enerji yoksulluğuyla mücadele edebileceğini söyledi ve ekledi: “Bu, AB’nin 2050 yılına kadar iklim nötr olma hedefine bir adım daha yaklaşmak demek. Bugün vatandaşlarımız, ekonomimiz ve gezegenimiz için güzel bir gün.”
Metin ayrıca üye devletlerin 2025 yılından itibaren kombiler gibi “bağımsız” fosil yakıt cihazlarını sübvanse etmesini yasaklayacak.
Coolproducts tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırmaya göre, AB ülkeleri fosil ısıtma cihazlarına 3.2 milyar euro sübvansiyon veriyor. Bu paranın yarısının ısı pompası sübvansiyonlarına kaydırılması, Avrupa’nın 2040 yılına kadar %100 yenilenebilir ısıya sahip olmasını sağlayacak.
Düzenleyici Yardım Projesi (RAP) uzmanı Jan Rosenow, üye devletlerin onlarca yıldır fosil yakıtlı kombileri sübvanse ettiğini hatırlatırken, “Bu dönüm noktası niteliğindeki politika değişikliği ile bu durum artık sona eriyor ve bunun yerine temiz ısıtmaya geçişin başlangıcına işaret ediyor” dedi.
Rosenow, artık her ülkenin elinde “hidrojene hazır kazanlar gibi fosil yakıtla ısınmayı kilitleyen yanlış çözümlere yönelik sübvansiyonların devam etmesini sağlayan” yasalardan kaçınmak zorunda kalacağını vurguluyor.
Isı Pompalarına Yönelik Artan Talep
Temiz ısıtma alternatifleri kıta genelinde popülerlik kazanıyor. Avrupa ısı pompası pazarı 2022 yılında yaklaşık 3 milyon ünite satarak yeni bir rekor kırdı ve %39’luk bir büyüme gösterdi. Isı pompaları kobmiye göre 3 ila 5 kat daha verimli.
Fiyatlandırma konusunda ise ısı pompası üreticileri, fosil yakıtlara uygulanan avantajlı vergilendirmenin bazı kullanıcıların ekstra verimliliğin daha düşük faturalara yansıdığını henüz göremediği anlamına geldiğini belirtiyor. Bu nedenle üreticiler “elektrik ve fosil enerjinin vergilendirme seviyelerinin yeniden dengelenmesini” talep ediyor. Ev ısıtması, tüm AB’nin CO2 emisyonlarının %12’sini oluşturuyor.
Binaların Yenilenmesi
Konut dışı binalar için asgari enerji performans standartları (MEPS) üzerinde de anlaşmaya varıldı. Belirlenen çerçeveye göre, tüm konut dışı yapıların 2030 yılına kadar bugünün en düşük %16’lık performansını aşması ve 2033 yılına kadar %26’lık eşiği aşacak şekilde daha da artması gerekiyor.
Konutlara ilgili olarak, 2030’a kadar konut stokunun ortalama enerji tüketiminde %16’lık bir azalma olması ve bunu 2035’e kadar %20-22 aralığının izlemesi gerekiyor. Bu enerji azaltma hedefinin %55’i, günümüzün en az verimli binalarının stratejik olarak yenilenmesi yoluyla gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Nihai hale gelmeden önce, Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi’ndeki ulusal hükümetlerin her birinin müzakerecileri tarafından varılan anlaşmayı onaylaması gerekiyor, ancak bu genellikle sadece bir formalite olarak görülen bir adım niteliğinde.