;
COP27 Politika

Fosil Yakıtları Azaltmak Değil, Fosil Yakıtlardan Çıkış

fosil yakıt

Hindistan ve diğer ülkeler, fosil yakıtlardan aşamalı çıkışı COP27 nihai karar metninin manşetine taşımaktaki kararlılıklarını devam ettirecek mi? 

YAZI: ECO*

Artık Glasgow’da değiliz. ECO, geçen yıl İskoçya’da karar metninde kömürden “aşamalı çıkış” yerine kömürün ”aşamalı olarak azaltılması” ifadesinin yer alması için ülkelerin yaptıkları kelime oyunlarını ve kömürü lanetlerken petrol ve fosil gazı mazur görmek için şekilden şekle girmelerini unutmadı. Bu bir başlangıçtı, şimdi gerisini getirmemiz lazım.

Halihazırda açılmış ve işletilmekte olan sahalardaki ve madenlerdeki petrol, gaz ve kömürü yakılması sıcaklık artışını bırakın 1,5 dereceyi, 2 derecenin üzerine çıkaracak. Fosil yakıtlardan birer birer çıkmak için artık çok geç.

Bu nedenle ECO, Hindistan’ın COP27 nihai karar metninde tüm fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkılması ifadesinin yer alması çağrısına öncülük ettiğini görmekten memnuniyet duydu. Bu önemli bir hamle. Geçen yıl, birçok ülke Hindistan’ı COP26 nihai karar metninde kömürden aşamalı olarak çıkılması çağrılarına karşı çıktığı için eleştirmişti. Ama şimdi Hindistan, topu hızlı bir şekilde kendisini eleştirenleri sahasına attı. Acaba diğer müzakereciler, özellikle Küresel Kuzey ülkeleri, bu topa karşılık verip fosil yakıtlardan aşamalı çıkış fırsatını kullanacaklar mı?

ECO, Avrupa Birliği’nin fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılmasına yönelik desteğini de memnuniyetle karşılıyor. COP27’deki rekor sayıdaki petrol ve gaz lobicisi bulunmasına rağmen, fosil yakıtlardan aşamalı çıkışı savunanlar henüz yenilmiş değil. Hatta, geçen hafta önemli bir ilerleme kaydedildi. ECO’nun Norveç’teki arkadaşları, Arktik bölgesindeki devasa Wisting petrol sahası yatırımlarını yavaşlatmayı ve muhtemelen durdurmayı başardı.

Tanzanya, Kenya, Estonya ve Gine-Bissau dahil olmak üzere birçok ülke %100 yenilenebilir enerjiye geçme niyetlerini dile getirdi. Kolombiya, petrol ve gaz arama çalışmalarını durdurma planlarını açıkladı. Tuvalu, Fosil Yakıtın Yayılmasını Önleme Anlaşması’nı (Fossil Fuel Non-Proliferation Treaty) onayladı.

Birleşmiş Milletler’in Net Sıfır Emisyon Taahhütlerine İlişkin Üst Düzey İhracat Grubu, net sıfır emisyon taahhüt eden kurumların fosil yakıt çıkarma faaliyetlerini desteklememesi gerektiğini açıkça ifade etti –bu, zaten Net Sıfır Varlık Sahipleri İttifakı (Net Zero Asset Owners Alliance) tarafından da kabul edilmişti. Finansman akışı fosil yakıtlardan uzaklaşıyor, hatta aksi yöne doğru kayıyor. Küresel GSYİH’nın %50’sinden fazlasını teşkil eden ülkeler, Atılım Gündemi (Breakthrough Agenda) kapsamında temiz teknoloji maliyetlerinin düşürülmesine yönelik 12 aylık eylem planı hazırladı.

Son olarak, birkaç ülkenin açıkça fosil yakıtları işaret ederek kirleticilerin neden oldukları Kayıp ve Hasar’ı tazmin etmelerini talep etmeleri önemli bir gelişme. Büyük petrol ve gaz şirketlerinin “Dekarbonizasyon Günü”nde eskimiş basmakalıp sözleri tekrarlayıp durmaları hiçbir yeni fikirleri olmadığını ortaya koydu.

ECO önümüzdeki günlerdeki gelişmeleri ilgiyle izlemeye devam edecek. Glasgow Kamu Finansmanı Deklarasyonu’nu imzalayan ülke sayısı artacak mı? Hindistan ve diğer ülkeler, fosil yakıtlardan aşamalı çıkışı COP27 nihai karar metninin manşetine taşımaktaki kararlılıklarını devam ettirecek mi?

AB Ulusal Katkı Beyanını Güncelleyecek mi? 

AB, zararlı seragazı emisyonlarını azaltma konusunda bazı ilerlemeler kaydetti. ECO’nun ruhu her ne kadar genç olsa da, AB’nin emisyon azaltım geçmişini bilecek kadar da yaşı var. 1990’dan bu yana AB, kişi başı emisyonlarını toplam %23 oranında azaltarak, Kyoto hedeflerini gerçekleştirdi. AB’nin halihazırdaki katkı beyanı, 2030 yılı itibarıyla 1990 seviyeleri üzerinden en az %55 net emisyon azaltımını hedefliyor. 2022 yılında, AB “Fit for 55” olarak anılan iklim ve enerji mevzuatını güncelledi.

ECO, AB’nin COP27’de Ulusal Katkı Beyanı’nı “Fit for 55” müzakerelerine dayanarak güncelleme planlarını açıklayabileceğini duydu. Ancak Glasgow İklim Paktı, Taraflardan katkı beyanlarını 1,5°C derece hedefine göre güncellemelerini isterken, 2030 hedeflerini asgari düzeyde artırmalarını kast etmemişti. İşte kritik nokta burası: AB’nin ortaya koyduğu hedef payına düşenin çok altında kalıyor.

BM Çevre Programı’nın 2019 Emisyon Açığı Raporu, G20 ülkelerine 2020 ve 2030 yılları arasında yıllık emisyonlarını %7,6 oranında azaltmaları çağrısında bulundu; bu, doğrusal bir şekilde uygulanırsa, 2030 yılında AB’de en az %65’lik bir emisyon azaltımı demek. Bir diğer rapor, AB katkı beyanının, Adil Paylaşım’la uyumlu olması için gereken çabaların yalnızca üçte birine denk geldiğini ortaya koydu.

AB’nin COP 27’de katkı beyanını güncellerken %55’in üzerine küçük bir artış yapmakla yetinmemesi ve hedefini en az 2030 itibarıyla %65’e çıkarması lazım.

* Uluslararası İklim Eylem Ağı’nın (CAN International) koordinasyonu ile sivil toplum örgütlerinin UNFCCC toplantılarında yayınladığı ECO haber bülteninin seçtiğimiz bir kaç başlığını Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) aracılığı ve Ayşe Bereket’in çevirisi ile sizlerle paylaşıyoruz.

ECO 1972 yılından beri sivil toplum grupları tarafından UNFCCC’den gelişmeleri ve sivil toplumun sesini aktarmak için yayınlanıyor. Sivil toplumun sarkastik sesi ECO bültenleri UNFCCC’de iklim hareketinin ve halkların gündemini takip ediyor, gelişmeleri değerlendiriyor. ECO sayılarının tamamını metin içindeki linklerden okuyabilirsiniz. 

ECO’ların tamamını buradan okuyabilirsiniz.