STK’lar, Batı’nın Afrika gazı atılımının “sömürge gündemi” ve “yanlış anlatı” üzerine kurulduğunu söyledi.
Batının Afrika gazı için atılımı, fosil yakıt yöneticilerini iklim felaketlerinden başı dönen topluluklar için yıkıcı sonuçlar doğuracak eylemler için cesaretlendirdi.
Aktivistler ve iklim krizinden en çok etkilenen topluluklar ise fosil yakıt lobicilerinin güçlü olduğu COP27’nin ilk büyük STK basın toplantısında batının gaz arayışlarını “sömürge gündemi” ve “yanlış anlatı” olarak nitelendirdi.
Don’t Gas Africa kampanyasından Lorraine Chiponda, “Bu sahte anlatı, enerji yoksulluğu yaşayan Afrikalılara yardım etmeden borç yükünü artıracak ve onları fosil yakıtlara bağlayacak bir sömürge gündemi. Avrupa’daki gaz krizinin kayıp ve hasar tartışmalarının önüne geçmesine izin veremeyiz” dedi.
Küresel ısınmaya çok az katkıda bulunan gelişmekte olan ülkeler, ABD, İngiltere, AB üyeleri, Avustralya ve Kanada gibi çevreyi kirleten zengin ülkeleri halihazırda maruz kalınan ve geri döndürülemez ekonomik, kültürel ve sosyal kayıpların bedelini ödemeye zorlarken, kayıp ve hasar ilk kez COP’un resmi müzakere gündemine alındı.
Destination Zero’dan Catherine Abreu, kayıp ve zarar mekanizmasının, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı sayesinde rekor kâr elde eden “fosil yakıt şirketlerinin grotesk kârları” ile finanse edilmesi gerektiğini söyledi.
Ancak Power Shift Africa’nın direktörü Mohamed Adow, çevreyi kirleten ulusların kayıp ve zarar konusunu iki yıllık müzakereler sonucunda çözmek istediklerini söylerken, bu sürede “gaz için atılım”ı finanse etmek için para akıtılacağını ifade etti.
Adow liderlere şu şekilde seslendi: “Mesajımız şu: Afrika’yı Avrupa’nın gaz istasyonuna çevirmenize izin vermeyeceğiz. Sömürgecilik günleri sona erdi.”
Batılı hükümetler, sadece bir yıl önce verdikleri fosil yakıtlara yapılan yeni yatırımları durdurma sözünü tutmadılar ve bunun için Rusya’yı suçluyorlar için sadece bir yıl önce verilen sözleri tutmadıkları için Rusya’yı suçluyorlar. Fridays for Future’dan Hollandalı bir genç iklim aktivisti olan Dominika Lasota ise, hayal edilemez vahşetlerin Ukraynalılar için nasıl sıradan bir güne dönüştüğünden bahsetti ve bunu “Avrupa ikiyüzlülüğünü ortaya çıkaran bir fosil yakıt savaşının” sonucu olarak nitelendirdi.
Lasota, “Dünya liderleri, fosil yakıt yöneticileriyle şampanya içmek ve statükoyu koruyan ve iklim krizinin ön saflarında yer alan milyonlarca insanın hayatına mâl olacak fosil yakıt diktatörleriyle anlaşmalar yapmakla daha çok ilgileniyor. Zamanımız kalmadı. Bu yangını daha fazla ateşle söndüremeyiz” dedi.
