Yeni bir raporda iklim krizi, ABD’nin finansal istikrarına yönelik ortaya çıkan ve artan bir tehdit olarak tanımlandı.
Amerika Birleşik Devletleri‘nde (ABD) Finansal İstikrar Gözetim Konseyi, iklimle ilgili finansal risklere ilişkin 133 sayfalık yeni bir rapor yayımladı.
AA’nın haberine göre raporda, iklim değişikliği ABD’nin finansal istikrarına yönelik ortaya çıkan ve artan bir tehdit olarak tanımlandı.
Önemli Yapısal Değişiklikler Gerekli
İklimle ilgili olayların ekonomiye önemli maliyetler getirdiğine dikkatin çekildiği raporda, ABD’nin 2030’a kadar seragazı emisyonunu 2005 seviyelerine göre %50-52 oranında düşürme taahhüdünde bulunduğu ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyon ekonomisi hedefi belirlediği yinelendi.
Raporda, enerji, ulaşım, imalat ve tarım gibi seragazı yoğun sektörlerin önemli yapısal değişikliklerden geçmesinin gerektiği belirtildi.
Dayanıklılık Oluşturmak Konsey’in Sorumluluğu
Bu değişikliklerin teknolojik yenilikleri ve düşük seragazıyla üretim yöntemlerine geçişi teşvik eden tamamlayıcı politika eylemlerini gerektireceğine işaret edilerek, finansal sistemin iklimle ilgili finansal risklere karşı dayanıklılığını sağlamanın Konseyin sorumluluğunda olduğu vurgulandı.
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, konuya ilişkin, iklim değişikliğinin ABD’nin finansal sistemine yönelik artan bir tehdit olduğunu ve harekete geçilmesi gerektiğini ifade etti.
Konseyin raporu ve tavsiyelerinin finansal sistemin iklim değişikliği tehdidine karşı daha dayanıklı hale getirilmesine yönelik önemli bir ilk adımı temsil ettiğini belirten Yellen, alınacak önlemlerin finansal sistemin net sıfır emisyon hedefine doğru düzenli, ekonomi genelinde bir geçişi desteklemesine yardımcı olacağını kaydetti.
Finansal Sistem için Zorluk Doğuruyor
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell da iklim değişikliğinin küresel ekonomi ve finansal sistem için önemli zorluklar doğurduğuna işaret etti.
Fed’in iklimle ilgili riskleri analitik olarak titizlik, şeffaflık ve iş birliği içinde ele alacağını aktaran Powell, iklim değişikliği ve finansal istikrar arasındaki bağlantıları belirlemeye devam edeceklerini anlattı.