Science dergisinde geçtiğimiz hafta yayımlanan yeni bir analize göre, ABD’nin fosil yakıt santrallarını gelecek 15 yıl içerisinde kapatmak Biden’ın 2035 itibariyle %100 temiz enerjiye ulaşma hedefinin daha önce düşünüldüğü kadar ekonomik risk taşımadığını gösteriyor.
ABD enerji geçişi yolunda ilerliyor. Güneş ve rüzgardan elde edilen elektrik, doğalgaz enerjisi ile giderek daha rekabetçi hale geliyor ve artık ekonomik anlam ifade etmeyen kömür santralları güç kaybediyor. Ancak fosil yakıtların azaltımını yöneten gerçek bir ulusal iklim politikası olmadan geçiş dağınık ve zorlu olur.
Enerji şirketleri, bu yıl 13’ten fazla kömür santralının kapatıldığını duyurdu, ancak bu durum kömür santrallarının yakınlarında yaşayan ve bu santrallarda çalışan toplulukların bundan sonra ne olacağını düşünecekleri sürenin kısalması anlamına geliyor. Mayıs ayında, GenOn adlı bir şirket, Maryland’deki kömürlü termik santrallarından birinde çalışan işçilere sadece 90 gün öncesinde santralın kapandığına dair bildirimde bulundu.
Science dergisinde geçtiğimiz hafta yayımlanan yeni bir analiz, yeni Biden yönetiminin fosil yakıt santrallarını sistematik bir şekilde sonlandırmasına yönelik potansiyel bir yol haritası çiziyor. Bundan da öte, ABD’nin fosil yakıt santrallarını gelecek 15 yıl içerisinde kapatmak Biden’ın 2035 itibariyle %100 temiz enerjiye ulaşma hedefinin daha önce düşünüldüğü kadar ekonomik risk taşımadığını gösteriyor.
Georgia Tech’de bir inşaat mühendisi ve çevre sosyoloğu ve çalışmanın yazarı olan Emily Grubert, tam verilerin mevcut olduğu en son yıl olan 2018’de ABD’deki kömür, doğalgaz veya petrol santralı haritasını çıkardı. Yakıta, teknolojiye ve ne zaman inşa edildiğine bağlı olarak, her birinin ne zaman kapatılmasının beklendiğini tahmin etti.
Enerji santralları yaklaşık olarak 30 ila 50 yıl çalışır ve inşaat maliyetleri çalıştıkları süre boyunca ödenir. Herhangi bir yasa, bir kamu hizmeti kuruluşunun sahip olduğu bir tesisi erken kapatmaya zorlarsa, bu kamu hizmeti kuruluşunun müşterileri borcu karşılamak için zor durumda kalabileceği gibi aynı zamanda yerine geçen yeni enerji kaynağı için ödeme yapmak zorunda da kalabilir. Vaktinden önce kapatılan santral, bu nedenle atıl bir varlık haline gelebilir.
Ancak Grubert, santralların büyük çoğunluğunun -% 70’den fazlasının- 2035’ten önce ömürlerinin sonuna ulaşacağını ve teorik olarak o zamana kadar maliyetini karşılaması gerektiğini ortaya koydu.
Occidental College’da kentsel ve çevre politikaları alanında yardımcı doçent olan, araştırmaya dahil olmayan, Mijin Cha, “Bu tür verilere sahip olmamız gerçekten önemli, çünkü çoğu zaman atıl varlıklar gibi durumlar, insanların düşük karbonlu bir geleceğe geçememe konusunda korkuya neden olur” dedi. Çalışma, şirketler yeni fosil yakıt yakan enerji santralları inşa etmeyi bıraktıkları sürece, 2035 dekarbonizasyon son tarihinin çok az enerji üretim varlığını atıl hale getireceğini ortaya koyuyor.
İklim planında Biden, ekonomilerini çeşitlendirmeye yardımcı olmak ve işçiler için sağlık ve emeklilik faydalarını güvence altına alınması da dahil olmak üzere “kömür ve elektrik santralı topluluklarına benzeri görülmemiş bir yatırım” yapmayı taahhüt etti. Grubert’in çalışmasında önerdiği gibi, santrallar tahmini ömürlerinin sonunda veya bu tarihten itibaren beş yıl içinde kapanmaya zorlanırsa, hükümet bu kaynakları zaman içinde yaygın hale getirebilir ve tesisler kapanırken toplulukları hedefleyebilir.
Bu aynı zamanda topluluklara gelecek için plan yapmaları için bol bol zaman verecek. Cha, “Önümüzdeki 10 ila 15 yıl içinde bir fabrikanın kapanacağını bilmeniz, 90 gün önceden haber verilmesinden çok farklı” dedi ve ekonomileri fosil yakıt endüstrisine bağlı olan toplumların çoğunun, internete genişletilmiş erişim gibi daha temel yatırımlara ihtiyaç duyacağını söyledi.
Grubert, bir santralın kapanma sürecini keder aşamalarına benzetiyor: Duyuru ilk başta öfkeyle karşılanacak, ancak yeterli zamanla topluluklar olanları kabul edip daha üretken bir yere geçebilirler. Grubert, “Beni en çok endişelendiren şey, dekarbonizasyon konusunda gerçekten kalıcı bir taahhüt olmaması” dedi. Öfke ve protestolar milletvekillerini elektrik santrallarını kapatan kararları tersine çevirmeye ikna edebilirse, işçiler ve topluluklar için adil bir geçiş olasılığı imkansız görünüyor. “O zaman başladığımız yere geri döneriz. Bir sabah herkesi işten kovmak ve ‘sana iyi şanslar’ demek gerçekten korkunç.”
Yeni çalışma, 2035 itibariyle fosil yakıtla çalışan elektrik santrallarının yönetilen azaltımı için güçlü bir vaka sunuyor, ancak bunun nasıl başarılacağına dair sorular var. Fosil yakıt santrallarının çoğu 2035’ten önce kapanacak kadar yaşlı olsa bile, bu onların kapatılacağı anlamına gelmiyor. Tesis sahipleri genellikle onları çok daha uzun süre açık tutuyor. 2050 itibariyle, kâr amacı gütmeyen bir kamu hizmeti izleme kuruluşu olan Energy and Policy Institute tarafından yapılan son bir analiz, planların neredeyse hiçbirinin Biden’in 2035 itibariyle karbonsuz elektrik şebekesi hedefine ulaşacak kadar hızlı hareket etmediğini buldu.
Ayrıca, Biden yönetiminin fosil yakıt yakan tüm elektrik santrallarının 2035 yılına kadar kapatılmasını talep etmek için yapabileceği tek ve hızlı bir eylem yok. Harvard Üniversitesi Elektrik Yasası Girişimi direktörü Ari Peskoe, Grist’e bunun yerine hükümetin bu süreye çevresel ve ekonomik düzenlemeler yoluyla yaklaşmaya çalışabileceğini söyledi.
Çevre Koruma Ajansı (EPA) seragazı emisyonlarını düzenleyebilir ve eyaletler daha da katı kurallar uygulamayı seçebilir. Bazıları zaten bunu yapıyor – Colorado’daki üç kömür santralı, eyaletin iklim hedeflerini ve Rocky Mountain Ulusal Parkı’ndaki görünürlüğü iyileştirmeyi amaçlayan bir hava kalitesi kuralını karşılamak adına, önceden planlanandan iki yıl önce, 2028’de kapatılmak zorunda kalabilir.