Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) himayesindeki “Şehirler ve İklim Değişikliği Bilim Konferansı” 5-7 Mart tarihleri arasında Kanada’nın Edmonton şehrinde gerçekleştirilecek. Konferans, dünyanın her yerinden 750’yi aşkın bilim insanını, karar vericileri ve paydaşları bir araya getiriyor. İklim değişikliği ve şehirler eksenindeki son bilimsel gelişmelerin masaya yatırılacağı ve araştırma gündemini belirleyecek önemdeki konferansa Türkiye’den kabul edilen tek konuşmacı ODTÜ’den Dr. Osman Balaban oldu.
Yakında 30. yaşını kutlayacak Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), iklim bilimi bulgularını düzenli aralıklarla değerlendirmek ve özet raporlar halinde yayımlamakla yükümlü uluslararası bir yapı*. IPCC, alınan kararlar doğrultusunda ve 2018-2022 döneminde gerçekleştirmekte olduğu 6. Değerlendirme Raporu (AR6) döngüsü kapsamında 2018 yılında “İklim Değişikliği ve Şehirler Bilim Konferansı” düzenleyeceğini duyurmuştu. Söz konusu konferans 5-7 Mart tarihlerinde Kanada’nın Edmonton şehri ev sahipliğinde gerçekleştirilecek. IPCC’nin 2023-2028 dönemine denk gelen 7. Değerlendirme Raporu (AR7) döngüsü kapsamında yayımlayacağı İklim Değişikliği ve Şehirler Özel Raporu öncesinde şehirler ve iklim değişikliği bağlamındaki araştırma gündeminin bu konferansla şekillenmesi bekleniyor. Konferansın amacı 750’yi aşkın bilim insanını, karar vericiyi ve ilgili paydaşları bir araya getirerek iklim değişikliği ve şehirler bağlamında en güncel bulguları masaya yatırmak, bunları karar vericiler ve kamuoyu ile paylaşmak, araştırma ihtiyaçlarını ve önceliklerini belirlemek. Konferansta Türkiye’den yalnızca Dr. Osman Balaban (ODTÜ) konuşmacı olarak yer alacak.
Konferansın Temaları Neler Olacak?
Tam adı “Şehirler ve İklim Değişikliği Bilim Konferansı: Bilim, Pratik ve Politikaya Dayalı Yeni Bilimsel Bilgi Birikimini Geliştirmek” olan ve üç gün sürecek konferansta özellikle dört ana temaya odaklanılacak:
1) Şehirler ve İklim Değişikliği: Paris Anlaşması, Yeni Kentsel Gündem, Sendai Afet Risk Azaltım Çerçevesi ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri gibi küresel taahhütler içeren çerçeveler şehirlerin yeni stratejiler ve tedbirler geliştirmeye teşvik ediyor. Bu tema altında söz konusu küresel çerçevelerin ve taahhütlerin amacına ulaşabilmesi için şehirlerde azaltım ve uyum bağlamında ne gibi bilgi eksiklikleri mevcut konusu tartışılacak. İklim eyleminin / eylemsizliğinin maliyetleri, iklim değişikliği ile bağlantılı adalet ve eşitlik sorunları, düşük karbonlu şehirleri kaçınılmaz kılan gelişmeler değerlendirilecek.
2) Şehirlerde Sera Gazı Emisyonları, Etkiler ve Kırılganlıklar: Küresel sera gazı emisyonlarında en fazla payı olan şehirlerin aynı zamanda iklim değişikliğinin en olumsuz etkileri ile yüzleştiği biliniyor. Bu tema altında şehirlerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarına sebep olan etkiler, iklim değişikliğinin şehirlere olan etkileri, iklim riskleri ve kırılganlıklar ortaya koyulacak. Böylelikle bilim temelli azaltım ve dayanıklılık stratejilerinin geliştirilmesine katkı sunulması bekleniyor.
3) Düşük Karbonlu ve İklim Değişikliğine Dayanıklı Şehirler için Çözümler: İklim değişikliğine ilişkin teknolojik ve bilimsel çözümlerin kıyısında bu tema altında en güncel sürdürülebilir kalkınma stratejilerinin dönüştürücü doğası odakta olacak. Şehir altyapısı ve dizayn, kurumsal yenilikçilik, ezber bozan teknolojik gelişmelerin masaya yatırılması beklenmekte.
4) Şehirlerde Dönüştürücü İklim Eylemlerini Mümkün Kılmak: Şehirlerdeki iklim tedbirleri çok çeşitli sosyal, çevresel, ekonomik ve kalkınma gerçeklikleri bağlamında gerçekleşmekte. Bu tema altında iklim tedbirlerinin aynı zamanda yoksulluk, eşitsizlik gibi kalkınmanın temel problemlerine de çözüm üretebilme olanakları tartışılacak. Şehirlerin ne olduğu kadar, ne olması ve nasıl olması gerektiğine dair yapılan çalışmalar ışığında yeni bir diyalog olanağı yaratılacak.
ODTÜ’den Dr. Osman Balaban Konferansta Sunum Yapacak Tek Türk Konuk
IPCC Şehirler ve İklim Değişikliği Bilim Konferansına Türkiye’den kabul edilen tek konuşmacı Dr. Osman Balaban oldu. ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nde görev yapan Balaban, özellikle son yıllarda iklim değişikliği ve Türkiye’deki kentler üzerine yaptığı çalışmalarla konuya dair bilimsel bilgi üreten sınırlı sayıdaki isimlerden. Balaban, konferans kapsamında 5 Mart 2018’de “Gelişmekte Olan Ekonomiler için Yan Faydalar: Pratik Deneyimler ve Politik Tahakkümler” adlı oturumda konuşmacı olacak yer alacak. Türkiye’den katılımın bu denli düşük olması iklim değişikliği ile şehirlerde mücadele ve uyum bağlamında Türkiye’nin hala yolun başında olduğuna dair bir ipucu daha sunmakta. Dr. Osman Balaban’ın son yıllarda şehirler ve iklim değişikliği bağlamında yazarı veya eş yazarı olduğu makaleler arasında şunlar bulunuyor:
750 kişilik konferansta Türkiye’den yalnızca tek konuşmacının olması dikkat çekici ve kaygı verici. Hatırlanacağı üzere, Türkiye’nin IPCC raporlarında yazar olarak görev alan bilim insanı bakımından da karnesi zayıf. Türkiye adına IPCC raporlarına bugüne değin geçen 30 yılda bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda bilim insanının katkı sunabilmiş olması Türkiye’nin iklim biliminde ne denli eksikleri olduğunun göstergesi… Türkiye’de iklim biliminin farklı disiplinlerinden nitelikli pek çok bilim insanının olduğunu biliyoruz. Buna rağmen IPCC raporlarında yazar olabilen Türk bilim insanı sayısının bunca az olmasının ardında elbette pek çok yapısal sebep bulunuyor ancak bunları başka bir yazıya bırakalım. Bunun yerine, bardağın dolu tarafına bakıp Dr. Osman Balaban’la beraber, yakın zamanda IPCC AR6 3. Çalışma Grubunda Lider Yazar olarak seçilen tek Türk bilim insanı olan Dr. Şiir Kılkış‘ı kutlayalım.
Türkiye Özelinde Şehirlerde İklim Değişikliği ile Mücadelede Yeni Hareketleniyoruz
Türkiye şehirlerinde iklim değişikliği ile mücadele ve uyum konusunda son 5 yılda bir hareketlenme olduğunu ancak henüz yolun başında olduğumuzu söyleyebiliriz (Şekil 1).
Şekil 1. Türkiye’de şehirlerde iklim eylemine dair bazı rakamlar (Kaynak: CoM, ÇŞB, Görsel: Arif Cem Gündoğan)
Bunun yanında yetkileri ve ekonomik güçleri görece sınırlı olan yerel yönetimlerin farklı öncelikleri mevcut (örneğin atık yönetimi). REC Türkiye’nin 2015 yılında gerçekleştirdiği bir anket çalışmasına göre, ankete katılan belediyelerin %65’i iklim değişikliğine ilişkin tedbirler geliştirmeyi kendi sorumluluk alanları arasında görmüyor ve bu alanda sorumluluk talep etmiyor. Bu oldukça çarpıcı bir oran.
Henüz sorumluluk almayanları es geçip, alanlara bakalım. Türkiye’de iklim tedbirleri alan şehirler arasında nüfus ve ekonominin en çok yoğunlaştığı büyükşehirler daha çok hangi alanlara odaklanıyor? IPCC Şehirler ve iklim Değişikliği Konferansında konuşmacı olacak Dr. Osman Balaban’ın yazarlarından birisi olduğu Türkiye’deki Metropol Şehirlerde İklim Değişikliğine Yönelik Yerel Politikaların ve Eylemlerin Değerlendirilmesi adlı çalışmada ilgili tedbirlerin sayısına ve sektörel dağılımına dair bir fikir edinebiliyoruz (Şekil 2 ve Şekil 3)
Şekil 2. Sektörlere göre Türkiye’de büyükşehir belediyelerinin aldığı iklim değişikliği tedbirlerinin dağılımı (Gedikli ve Balaban, 2017)
Şekil 3. Sektörlere göre Türkiye’de büyükşehir belediyelerinin aldığı iklim değişikliği tedbirlerinin sayısı (Gedikli ve Balaban, 2017)
Türkiye’de iklim değişikliğine yerel düzeyde nasıl yanıt verilmelidir sorusuna yanıt arayan sınırlı sayıda çalışma mevcut. Yakın zamanlı bir çalışma için Dr. Kerstin Krellenberg ve Dr. Ethemcan Turhan‘ın kaleme aldığı, soruyla aynı başlığı taşıyan “Türkiye’de İklim Değişikliğine Yerel Düzeyde Nasıl Yanıt Verilmelidir? Türkiye Kentleri için Bir Kılavuz” adlı rehbere göz atılabilir.
* IPCC Nedir?
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) iklim biliminin bulgularını düzenli aralıklarla değerlendirmek ve özet raporlar halinde yayımlamakla yükümlü uluslararası yapıdır. Kurum, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) kapsamında devam eden iklim değişikliği müzakereleri taraflarına ve organlarına “politikayı doğrudan ilgilendiren ancak politika dikte etmeyen” nitelikte değerlendirmeler ve öneriler sunmakta. IPCC’nin ürettiği en kritik çıktı Değerlendirme Raporları. IPCC, hâlihazırdaki bilimsel çalışmaları tarıyor; kapsamlı bir literatür çalışması yapıyor ve bu çalışmanın sonuçlarını daha anlaşılır şekilde karar vericiler ve kamuoyu ile paylaşıyor. IPCC’nin yapısını ve organlarını Şekil 4‘te inceleyebilirsiniz. (Kaynak: 100 Temel Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi)
Şekil 4. IPCC yapısı ve çalışma grupları (Kaynak: 100 Temel Maddede Sürdürülebilirlik Rehberi)
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…