5 ve 7 Ocak’ta 1 milyon metrekare ormanın yok edilmesinin ardından 47 kurum bir araya geldi ve Change.org Türkiye’de ormanların yok edilmesine izin veren maddelerin değiştirilmesi talebi ile “Yeni Bir Orman Kanunu” için imza kampanyası başlattı.
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararına göre; 5 Ocak 2022’de Kastamonu ve Manisa’da 611.848 metrekare orman alanı, orman sınırları dışına çıkarıldı. 7 Ocak 2022’de ise Ankara ve Mersin’de 376.494 metrekare büyüklüğünde orman alanı, orman statüsünden çıkarıldı.
Bu, yaklaşık 1 milyon metrekare (98,8 hektar) –yaklaşık 140 futbol stadyumuna denk– ormanın yok edilmesi anlamına geliyor. Bu karara sosyal medyada #OrmanlardanEliniÇek etiketi altında gönderiler paylaşarak tepki gösteren 47 kurum, ormanların yok edilmesine izin veren maddelerin çıkarılması ve ormanları koruyacak daha güçlü düzenlemeleri içerecek “Yeni Bir Orman Kanunu” talebiyle Change.org‘da imza kampanyası başlattı ve kampanyaya kısa sürede 15.000’den fazla imza atıldı.
Mevcut Orman Kanunu’nun 16., 17. ve 18. Maddelerine göre, ormanlık alanlar üzerinde her türlü yapıya izin verilebiliyor ve ormanlar, orman alanı dışına çıkarılabiliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belirlediği alanların orman sınırları dışına çıkarılması yetkisi 6 Ocak 2021’de yayımlanan “Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik” ile Cumhurbaşkanı’na verilmişti. Orman Kanunu’nun ilgili maddeleri nedeniyle yok edilen ormanlar her yıl ortalama 38 bin hektar. Bu, her yıl yanan miktardan daha fazla ormanın yok edildiği anlamına geliyor.
“Ormanlar Orman Olarak Kalmalı”
Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süheyla Doğan “Orman Kanunu’nun 16., 17. ve 18. Maddeleri, bugüne dek hektarlarca ormanın orman alanı dışına çıkarılmasına ve madenciliğe, yapılaşmaya açılmasına neden oldu. Bu kararlara karşı bir araya gelen 47 kuruluş, Orman Kanunu’nun ilgili maddelerinin yeniden düzenlenmesini istiyor. Çünkü, ormanlar orman olarak kalmalı! Orman varlığını hızla kaybettikçe, akciğerlerimizi kaybediyor, binlerce canlının yuvasını yok ediyoruz! Orman Kanunu’nun ilgili maddelerinin, ormanları koşulsuz koruma altına alacak şekilde düzenlenmesini talep ediyoruz!” dedi.
5-7 Ocak’ta çıkan yeni kararlar, ayrıca, 2021 Kasım ayında Glasgow’da gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 26. Taraflar Konferansı’nda (COP26), Türkiye’nin ormanları korumaya yönelik verdiği taahhüt ile de uyumlu değil.
“Ormanları Koruyucu Düzenlemeleri Talep Etmenin Tam Zamanı”
İklim krizinin etkileriyle yüzleştiğimiz bu dönemde, bilim insanlarının iklim krizi ile mücadelede orman varlığının önemini vurguladığının altını çizen imzacı kurumlar, mevcut Orman Kanunu’nun ormanları korumadığını belirtiyor ve orman sınırlarını giderek daraltan, ormanları amaç dışı kullanıma teşvik eden ilgili maddelerin yeniden düzenlenmesini talep ediyorlar.
Orman Politikaları Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Atmış ise “Ülkemizde artık herkesin kabul etmek zorunda kaldığı bir ekonomik kriz var. Bu krizden çıkmak için de ormanlara yüklenme ihtimali var… Bunun için yine yasalarla, yönetmeliklerle oynanıyor, ormanlardaki odun üretimini daha da artırılıyor ve ormancılık dışı tahsisleri biraz daha kolaylaştırılıyor. Ülkemizdeki ormansızlaşma ve orman bozulmasının nedeni ormanların, tıpkı diğer doğal varlıklarımız gibi, korunması gereken değil, yok edilebilir kaynak olarak görülmesi. Bu tür yönetmelik değişikliklerine, orman dışına çıkaran tahsis kararlarına güçlü bir tepki veremezsek, ortaya doğa ve kamu yararına politikalar koyamazsak, yakında doğa ve orman adına elimizde hiçbir şey kalmayacak. Bu nedenle ormanları koruyucu düzenlemeleri talep etmenin tam zamanı” diye konuştu.