Climate Central tarafından yapılan yeni bir analize göre, iklim değişikliği dünya genelinde gece ısınmasında tehlikeli bir artışa yol açıyor. Yılda yaklaşık 2,4 milyar insan, iklim değişikliği nedeniyle minimum sıcaklıkların 25 derecenin üzerinde olduğu en az iki hafta daha yaşıyor. Giderek daha fazla gecenin konforlu ve güvenli sıcaklıkların üzerine çıkmasıyla birlikte, sağlık uzmanları iklim kaynaklı uyku yoksunluğu, akut ve kronik hastalıklar ve ruh sağlığı sorunları salgını konusunda uyarıda bulunuyor.
Kömür, petrol ve gaz gibi fosil yakıtların yakılması ve ormanların kesilmesi sonucu ortaya çıkan iklim değişikliği nedeniyle dünya ısındıkça gece sıcaklıkları gündüz sıcaklıklarından daha da hızlı arttı.
Kanıtlar, 25 derece ve 20 derecenin, hatta 18 derecenin üzerindeki gecelerin uyku ve sağlığı olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor. Climate Central, insan kaynaklı iklim değişikliğinin bu sıcak geceleri nasıl artırdığını ve 2014-2023 yılları arasında her yıl kaç kişinin etkilendiğini analiz etti. Analiz sonucunda ortalama olarak;
Yüksek gece sıcaklıkları, vücudun soğumasını ve gündüz sıcağından kurtulmasını engellediği için özellikle tehlikeli. Bu durum felç, diğer kardiyovasküler rahatsızlıklar ve ölüm riskini artırıyor. Sıcak geceler aynı zamanda dünya genelinde uyku kalitesini ve süresini de düşürürken; bu da fiziksel ve zihinsel sağlık, bilişsel işlevsellik ve çocukların beyin gelişimi ve öğrenmesi üzerinde çok çeşitli olumsuz etkilere sahip. Kısa ve kalitesiz uyku aynı zamanda beklenen yaşam süresini kısaltabilir ve kaza ve yaralanma risklerini artırabilir.
Sıcak geceler, bebekler, yaşlılar ve hamile kadınlar da dahil olmak üzere daha hassas gruplar üzerinde orantısız etkilere sahip. Yüksek gece sıcaklıklarının etkileri ülkeler arasında ve içinde de farklılık gösterirken kısmen konut kalitesi ve klimaya erişimdeki farklılıklar nedeniyle düşük gelirli nüfus orantısız bir şekilde etkileniyor. Sıcak gecelerin etkileri, kentsel alanlarda çevrelerine kıyasla önemli ölçüde daha yüksek sıcaklıklara yol açabilen ısı adası etkileri nedeniyle şehirlerde daha da kötüleşebilir.
Climate Central İklim Etkileri Araştırma Görevlisi Michelle Young, “Bu bulgular, iklimin neden olduğu gece sıcağı, uyku yoksunluğu ve beraberinde gelen fiziksel ve ruhsal sağlık etkileri nedeniyle bozulan pek çok yaşamla birlikte, ısınan bir dünyanın insan üzerindeki etkilerini bir kez daha hatırlatıyor” derken şöyle devam etti: “2024 yılının kayıtlara geçen en sıcak yıl olacağı düşünüldüğünde, küresel sıcaklıkların daha da artmasını önlemek için petrol, kömür ve gaz gibi fosil yakıtların yakılmasını durdurmak ve ormanları korumak hiç bu kadar önemli olmamıştı.”
Bu analizde binaların içinden ziyade dışarıda ölçülen sıcaklıklar kullanılıyor. Dışarıdaki 20 derece veya 25 derecelik bir sıcaklık, aşırı ısınmaya daha yatkın konut tipleri, havalandırma eksikliği ve sıkışmış ısı gibi bir dizi faktör nedeniyle insanların evlerinde daha da sıcak hissedilebilir.
Barınma imkanı olmayanlar, ülke içinde yerinden edilmiş insanlar, mülteci kamplarında ve çatışma bölgelerinde yaşayanlar için geceleri iklimin neden olduğu aşırı sıcaklar, zaten güvencesiz ve tehlikeli olan yaşam koşullarını daha da kötüleştiriyor, pek çok kişi derme çatma çadırlarda veya ısıyı hapseden yapılarda uyuyor.
Bu bulgular, başta fosil yakıtların neden olduğu iklim değişikliğinin daha aşırı ve daha olası hale getirdiği, dünya çapında devam eden rekor kıran sıcak hava dalgalarının arka planında ortaya çıkıyor. Haziran 2024, küresel sıcaklıkların 1850 yılına göre 1,5 derece daha yüksek olduğu on bir ayın ardından, sanayi öncesi seviyelerin 1,6 derece üzerine çıkarak üst üste en sıcak on üçüncü ay olarak kayıtlara geçti. Temmuz ayında bir hafta içinde iki kez rekor kırılarak 120.000 yılı aşkın bir süredir dünyanın en sıcak günü yaşandı.
COP29 başmüzakerecisi Yalchin Rafiyev’in "üç yıllık teknik süreçte ilk kez tartışma için uygulanabilir bir temel"…
BM iklim müzakerelerine ilk defa heyet gönderen Taliban, Afganistan’ın iklim finansmanından yararlanmasını talep ediyor. Geçimi…
Climate Action Tracker tarafından yapılan analiz, mevcut politikaların devam etmesi durumunda ortalama sıcaklık artışının 2100…
Önde gelen bağımsız ekonomistlerden oluşan bir grubun yaptığı yeni bir çalışma, yoksul ülkelerin, 2030 yılına…
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, Türkiye’nin ilk olarak COP28'te duyurulan nükleer enerji kapasitesini 2050'ye…
COP29 zirvesinde iklim finansmanı müzakereleri hız kazanırken, yeni bir çalışma, IMF’nin iklimle ilgili felaketlerden zarar…