Uluslararası Enerji Ajansı, endüstrideki büyük kârların ortasında, fosil yakıtlara desteğin iklim kriziyle mücadele için “barikat” olduğunu söylüyor.
Fosil yakıtlar için küresel ölçekte kamu sübvansiyonları, 2021’de neredeyse iki katına çıkarak 700 milyar dolara ulaştı. Yapılan analizler de bunun iklim kriziyle mücadeleyi engellediğini gösteriyor.
Fosil yakıt şirketleri devasa kâr oranlarına ulaşırken, hükümetler, yurttaşlarını artan enerji fiyatlarından korumaya çalıştıkça sübvansiyonlar da artış gösterdi.
Sübvansiyonların çoğu, tüketiciler tarafından ödenen fiyatı düşürmek için kullanıldı. Bu, düşük gelirlileri hedeflemek yerine, daha fazla enerji kullanmaları nedeniyle zengin hanelere yarar sağlıyor.
Ukrayna’daki savaşın enerji fiyatlarını yükseltmesi nedeniyle sübvansiyonların 2022’de daha da artması bekleniyor. OECD ile birlikte analizi hazırlayan Uluslararası Enerji Ajansı direktörü Fatih Birol, fosil yakıt sübvansiyonlarını daha sürdürülebilir bir geleceğin önündeki engel olarak tanımladı.
Birol, “Temiz enerji teknolojileri ve altyapısına yapılan yatırımların artması, günümüzün küresel enerji krizinin tek kalıcı çözümü. Bunun yanı sıra tüketicilerin yüksek yakıt maliyetlerine maruz kalmasını azaltmanın da en iyi yolu” diye konuştu.
OECD genel sekreteri Mathias Cormann ise, “Fosil yakıt sübvansiyonlarındaki önemli artışlar müsrif tüketimi teşvik ediyor” dedi.
Analiz 51 kilit ülkeyi kapsıyor ve dünyanın toplam enerji arzının %85’ini temsil ediyor. Fosil yakıt fiyatlarını yapay olarak düşük tutan sübvansiyonlar 2021’de, 2020’ye kıyasla yaklaşık iki kat artarak 697 milyar dolara ulaştı. Dünyadaki 51 büyük ekonominin fosil yakıtlara sağladığı toplam desteğin 302,7 milyar dolarını petrol ürünleri sektörü oluşturdu. Bunu, 209,3 milyar dolarla elektrik, 166 milyar dolarla doğal gaz ve 19,2 milyar dolarla kömüre sağlanan sübvansiyonlar izledi.
IEA, Mayıs 2021’de, dünyanın iklim hedeflerine ulaşması için yeni fosil yakıt projelerinin geliştirilmemesi gerektiğini açıklamıştı.
Greenpeace International’dan Gyorgy Dallos “Petrol ve gaz şirketlerinin rekor kıran kârlar ilan ettiği ve fosil yakıt enerji fiyatlarının yükseldiği bir dönemdeyiz. Hükümetlerin fosil yakıt üretimi sübvansiyonlarını ortadan kaldırması için ideal bir zaman olmalı, bu nedenle hâlâ fosil yakıtlara yönelik artan hükümet desteğini görmek çileden çıkartıyor. Hükümetler yeşil taahhütlerine bağlı kalmalı” diye konuştu.
G20, 2009’da “verimsiz” fosil yakıt sübvansiyonlarını aşamalı olarak kaldırmayı kabul etti. 2016’da ise G7, 2025’e kadar bir son tarih belirledi. Ancak çok az ilerleme kaydedildi.
Toplam 697 milyar dolar; fiyat indirimleri, devlet finansmanı ve vergi indirimleri dahil olmak üzere açık sübvansiyonları kapsıyor.
Örtülü sübvansiyonları içeren tahminler, yani fosil yakıtların neden olduğu iklim ve hava kirliliği hasarının maliyeti ise çok daha yüksek. Uluslararası Para Fonu’na göre, 2020’de bunlar 5,9 trilyon dolar veya dakikada 11 milyon dolardı.
Enerji krizinde petrol şirketleri son derece kârlı bir dönem geçiriyor. 2022’nin ilk altı ayında beş lider şirket – BP, Shell, ExxonMobil, Chevron ve Total – yaklaşık 100 milyar dolar kâr elde etti. Rakam, zengin ulusların 2020 yılına kadar iklim kriziyle başa çıkmak için yoksul ülkelere yardım sözü verdikleri, ancak teslim edemedikleri miktarla aynı.