Bilim

2020 Kaydedilen En Sıcak Yıl Olma Yolunda

NOAA 2020’nin kaydedilen en sıcak yıl olma ihtimalinin %50 ila %75 arasında olduğunu söylüyor. Dünya çapındaki karantina emisyonları düşürse de uzun dönemli değişikliklere ihtiyaç var.

2020 en sıcak yıl olma yolunda ilerliyor. ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi’ne (NOAA) göre 2020’nin kaydedilen en sıcak yıl olma ihtimali son dört yılın rekorunu kırarak, %50 ila %75 arasında. Karantina önlemleri geçici süreliğine gökyüzünü açsa da ısınmayı yavaşlatacak bir etkisi olmadı.

Antarktika’dan Grönland’a Ocak ayından beri sıcaklık değerleri rekor seviyelere çıkıyor. Bu durum birçok bilim insanını, yüksek sıcaklıklara neden olan El Niño’nun yılı olmadığı için şaşırtıyor.

NOAA, mevcut sıcaklık değerlerinin yılın başında El Niño nedeniyle yükseldiği ve sonra düştüğü 2016 ile benzerlik gösterdiğini söylüyor.

Anormal sıcaklıklar artık her yıl ve her ay rekorların yükselmesiyle norm haline geliyor.

Geçtiğimiz Ocak ayı kaydedilen en sıcak Ocak ayıydı. Kuzey Kutup bölgesinde birçok ülkede kar yağışı bile yaşanmadı. Şubat ayında ise Antarktika’da bir araştırma merkezinde Güney Kutup bölgesindeki ilk 20 derecelik sıcaklık ölçümü yapılmıştı. Grönland, Qaanaq’ta ise Nisan ayında 6 derecelik sıcaklık yaşandı.

İlk dört ay, sıcaklıklar daha çok Avrupa ve Asya bölgelerinde normalin 3 derece üzerinde seyrederken, geçtiğimiz haftalarda ise ABD’nin büyük bir kısmı sıcaktan kavruldu. Geçtiğimiz Cuma günü Ulusal Hava Servisi’ne (NWS) göre Los Angeles’ta sıcaklık 34 dereceye yükseldi. Batı Avustralya’da da rekor sıcaklıklar yaşandı.

Oxford Üniversitesi’nde iklim bilimci olan Karsten Haustein, küresel ısınmanın sanayi öncesi değerlerin 1.2 derece üzerine doğru yaklaştığını söylüyor. Haustein, online takip sisteminin verilerindeki bazı boşluklardan dolayı, ısınmayı 1.14 derece olarak gösterdiğini ancak bu değerlerin 1.17 veya daha yükseğe çıkabileceğini belirtiyor.

Salgın nedeniyle yeni emisyonların salımı geçici süreliğine azalmış olsa da, atmosferde birikmiş olan seragazları büyük bir sorun olarak kalmaya devam ediyor.

Haustein “Emisyonlar bu yıl azalabilir ancak seragazı konsantrasyonu artmaya devam edecek. Atmosferdeki halihazırdaki seragazı seviyelerinin azaldığını görmemiz çok olası değil. Ancak şu an seçimlerimizi gözden geçirmek için sıra dışı bir fırsat. Koronavirüs krizi, ulaştırma ve enerji üretimini daha sürdürülebilir hale getirmek için bir katalizör görevi görebilir” diyor.

Paylaş

Önceki Haberler

COP29: Küresel İklim Finansmanı ve Eylemi için Alınan Kararlar

COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…

17 Ocak 2025

İklim Değişikliğinin Ekonomiye Etkisi Sarsıcı Olacak

Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…

17 Ocak 2025

Gediz Deltası için Doğa Zaferi: “ÇED Gerekli Değildir” Kararının Yürütmesi Durduruldu!

İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…

17 Ocak 2025

Çevresel Riskler 10 Yıllık Risk Sıralamasını Domine Ediyor

2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…

17 Ocak 2025

COP29’da Kilidi Açılan Karbon Piyasalarının Avantajları ve Türkiye

COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…

16 Ocak 2025

Şirketlerin İklim Planları Hazır Değil

İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…

16 Ocak 2025