Geçtiğimiz günlerde yayımlanan TÜİK Sektörel Su ve Atıksu İstatistikleri verilerine göre 2016 yılında su kaynaklarından toplam 17.3 milyar m3 su çekildi. Bu suyun yarısı termik santraller tarafından, neredeyse tamamen denizden, büyük oranda soğutma amacı ile çekildi ve alıcı ortama deşarj edildi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 16 Şubat 2018’de yayımlanan Sektörel Su ve Atıksu İstatistikleri 2016 yılında su kaynaklarından toplam 17.3 milyar m3 su çekildiğini ortaya koydu. Belediyeler, köyler, imalat sanayi işyerleri, termik santraller, organize sanayi bölgeleri (OSB) ve maden işletmeleri tarafından çekilen suyun %58.2’si denizlerden, %16.1’i barajlardan, %13’ü kuyulardan, %7.9’u kaynak pınarlardan, %3.9’u akarsulardan, %0.8’i göl/göletlerden ve %0.1’i diğer kaynaklardan çekildi. Sektörlerin toplam su çekim miktarlarına bakıldığında termik santrallerin çekilen suyun yarısından sorumlu olduğu görülüyor. Termik santraller, 2016 yılında toplam 8.6 milyar m3 suyun doğrudan alıcı ortamından çekilmesinin nedeni oldular (Şekil 1 ve Şekil 2):
Şekil 1. Sektörlerin, 2016 yılında doğrudan kaynağından çekilen toplam su miktarındaki payları (Veri: TÜİK, Grafik: Arif Cem Gündoğan)
Şekil 2. 2016 yılında sektörlere göre doğrudan kaynağından çekilen su miktarları (Veri: TÜİK, Grafik: Arif Cem Gündoğan)
Alıcı ortamlara toplam 14.9 milyar m3 atıksuyun deşarj edildiği de paylaşılan veriler arasında. Doğrudan alıcı ortamlara deşarj edilen atıksuyun %79.2’si denizlere, %17.5’i akarsulara, %0.9’u barajlara, %0.8’i foseptiklere, %0.6’sı göl/göletlere, %0.2’si araziye ve %0.8’i diğer alıcı ortamlara deşarj edildi. Sektörlere göre doğrudan alıcı ortama deşarj edilen toplam atıksu miktarlarına bakıldığında yine termik santrallerin toplam içinde önde olduğu (%57) görülmekte (Tablo 1 ve Şekil 3).
Tablo 1. 2016 yılında sektörlere göre doğrudan alıcı ortama deşarj edilen toplam atıksu miktarları, bin m3 (Veri: TÜİK)
Belediyeler | 4.250.463,14 |
Köyler | 117.040,33 |
İmalat sanayi işyerleri | 1.677.278,91 |
Termik santraller | 8.474.339,48 |
Organize sanayi bölgeleri | 220.990,63 |
Maden işletmeleri | 144.250,90 |
Şekil 3. 2016 yılında sektörlere göre doğrudan alıcı ortama deşarj edilen toplam atıksu miktarları, % (Veri: TÜİK, Grafik: Arif Cem Gündoğan)
Termik santraller, 2016 yılında ana su kaynağı olarak neredeyse tamamen (%99) denizleri kullanmış (Şekil 4).
Şekil 4. Termik santrallerin 2016 yılında su çekmek için kullandığı ana kaynak denizler (Veri: TÜİK, Grafik: Arif Cem Gündoğan)
Çoğunlukla soğutma suyu olarak değerlendirilen ve alıcı ortama alım sıcaklığının üzerinde bir sıcaklıkta alıcı ortama deşarj edilen bu sular, her ne kadar üst limitler ilgili mevzuatla belirlenmiş olsa da ekosistemlere etki edebilecek riskleri barındırmakta. Bunun yanında, deniz dışındaki kaynaklardan su çeken termik santraller, iklim değişikliği etkileri ile beraber artış kaydeden su stresi ile birleşince, konumlarına bağlı olarak diğer sektörlerle su ihtilafları yaşama riskini de barındırıyor. Hatırlanacağı üzere, Orman ve Su İşleri Bakanlığı yakın zamanda İklim Değişikliğinin Su Kaynaklarına Etkisi başlıklı bir proje tamamlamış; bu kapsamda iklim değişikliğinin su kaynakları üzerinde yaratacağı etkiler havza bazında incelenerek, pilot havzalar için sektörel etki analizi yapılmıştı. Bu bağlamda enerji sektörü riskleri de bu analize dahil edilmişti.
İstatistiklere ilişkin TÜİK açıklamaları:
TÜİK tarafından belirtilen tanımlar:
COP29, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede belirli bir adım olmasına rağmen bazı kritik konularda ilerleme kaydedilemedi…
Önemli risk uzmanlarının kalem aldığı yeni bir rapor, iklim krizine yönelik değerlendirmelerin ciddi etkileri göz…
İzmir Gediz Deltası’nda yapılmak istenen Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama Projesi’ne…
2025 Küresel Riskler Raporu'na göre, devlet temelli silahlı çatışma, 2025 yılı için en önemli ve…
COP29 görüşmelerinde ilerleme özellikle karbon azaltım ve giderme projeleri ile kredilendirme ticaretini esas alan 6.4…
İklim değişikliğiyle mücadelede yeşil ekonomiye doğru bir dönüşüm her geçen gün daha kaçınılmazken, küresel sanayinin…