NASA’nın eski bilim insanı James Hansen, dünyanın uluslararası düzeyde anlaşma sağladığı 1.5 derece eşiğinin 2024 yılında “pratikte tamamen” aşılacağını söyledi.
1980’lerde dünyayı iklim değişikliğinin tehlikeleri konusunda uyarmasıyla tanınan NASA’nın eski bilim insanı Hansen, fosil yakıtların yakılması tarafından tetiklenen ve doğal olarak tekrarlanan El Niño iklim olayı ile artan küresel ısınmanın Mayıs ayına kadar sıcaklıkları sanayileşme öncesi ortalamanın yaklaşık 1.7 derece üzerine yükselteceğini ifade etti.
Bilim insanları 1.5 derece tavanının, birkaç yıl boyunca bu sınır aşılmadıkça ihlal edilemeyeceğini, bu anın büyük olasılıkla 2030’larda bir noktada gerçekleşeceğini söylüyor.
Ancak Hansen, ortalama küresel sıcaklığı artıran El Niño’nun azalmasından sonra bile, sonraki yılların ortalamasının hâlâ 1,5 derece sınırında olacağını aktardı. Hansen, seragazı emisyonları ile dünyanın ısınmasının, buzulların erimesi gibi zincirleme etkilerle daha da güçlendiğini, bunun da yüzeyi daha karanlık hale getirdiğini ve dolayısıyla daha fazla güneş ışığını emdiğini öne sürdü: “Şu anda 1.5 derece dünyasına geçiş sürecindeyiz.”
İki diğer iklim araştırmacısıyla birlikte yayımlanan bir bildiride Hansen, “1,5 derecelik küresel ısınma tavanının tüm pratik amaçlarla aşıldığını, büyük gezegensel enerji dengesizliğinin küresel sıcaklığın daha da yükseklere doğru ilerlemesine neden olduğunu” belirtiyor.
Hansen, kimi iklim bilimciler tarafından tartışılan, Dünya’nın güneşten emdiği enerji miktarı ile uzaya geri dönen enerji miktarı arasındaki genişleyen fark nedeniyle küresel ısınma oranının arttığı yönündeki bir görüşü destekledi.
1988’de ABD Kongresi’nde sera etkisinin başladığını kamuoyuna açıklamasıyla tanınan Hansen, 1.5 derece sınırının aşılmasının Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Hükümetlerarası Paneli (IPCC) üzerinde bir etki yaratması gerektiğini belirtti. IPCC, hedefi aşmaktan kaçınma yollarını belirleyen iklim biliminin önde gelen kuruluş.
Hansen, “1.5 derece dünyasından geçmek, BM’nin bilimsel danışma organı IPCC’nin rıza gösterdiği hikayenin tamamen saçmalık olduğunu gösteren önemli bir dönemeç” dedi ve ekledi: “Eğer gezegenin enerji dengesini etkilemek için bilinçli adımlar atmazsak, 2030’larda 2 derece dünyasından geçeceğiz.”
Geçen yıl şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıl oldu ve 2023 küresel sıcaklığının endüstri öncesi döneme göre yaklaşık 1.5 derece üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Büyük Pasifik Okyanusu’nun belirli bölgelerini ısıtan ve genellikle küresel sıcaklığa katkıda bulunan El Niño’nun, bu yıl geçen yıldan daha güçlü olması ve sonra zayıflaması bekleniyor.
Aralık ayında Dubai’de düzenlenen BM iklim müzakerelerinde bir araya gelen hükümetler, 2015’te Paris’te yapılan önceki taahhüdü teyit etti ve küresel sıcaklık artışını 1.5 derecede tutma sözü verdiler. Ancak bilim insanları, sürekli yüksek seragazı emisyonları ve devam eden büyük miktarda petrol ve gaz sondajı planları nedeniyle dünyanın bu hedefi yakalamaktan oldukça uzak olunduğu konusunda uyarıyor. Geçen yıl fosil yakıtlardan kaynaklanan karbon emisyonları da yeni bir rekor kırdı.
1.5 derece hedefi bilimsel olduğu kadar politik de olsa, araştırmacılar dünyanın bu sıcaklığı aşması durumunda sıcak hava dalgaları, kuraklık, sel ve diğer felaketler açısından daha kötü etkiler yaşanacağını söylüyor. Deniz seviyesinin yükselmesi ve aşırı hava olayları nedeniyle yok olma riski altında olan gelişmekte olan ülkeler ve küçük ada devletleri için üzerinde uzlaşılan hedef oldukça zorlu. “Hayatta kalmak için 1,5” artık uluslararası iklim görüşmelerinde duyulan ortak bir mantra.
Hansen’ın iddiası ise, diğer bilim insanlarından temkinli bir yanıt aldı. Duke Üniversitesi’nden iklim bilimci Drew Shindell, bu yılın El Niño nedeniyle “alışılmadık derecede sıcak” geçtiğini ve 1,5 derece hedefinin ortadan kalkıp kalkmadığının en iyi şekilde önümüzdeki yıllarda belirleneceğini söyledi.
Shindell bunun yanı sıra, dünyanın bu noktaya yaklaştığını ve 1,5 derece sınırının muhtemelen aşılacağını da sözlerine ekledi: “Küresel ısınmanın çok hızlı yükseldiği göz önüne alındığında artık 2030’larda değil, 2020’lerde 1.5 derece sonrası döneme gireceğimiz söylenebilir. Bana göre, 2024 ya da 2027 olması, eylemlerimizi şekillendirme açısından sonuçta pek bir fark yaratmıyor; rotamızı hemen değiştirmeliyiz, aksi takdirde 1,5 derece hedefinin sona erdiği gibi 2 derecenin altında kalma yeteneğimizi de kaybederiz.”
Texas A&M Üniversitesi’nde iklim araştırmacısı Andrew Dessler ise, 1.5 derece sınırını aşmanın “yaklaşık 10 yıl” sürebileceğini ancak Hansen’ın görüşlerinin ciddiye alınması gerektiğini belirtti: “Jim muhtemelen tarihin en büyük iklim bilimcisi, bu yüzden onunla aynı fikirde olmaktan çekiniyorum, çünkü haklı çıkabilir.”
Dünya sıcaklığının 1.5 derece sınırını aşması durumunda bile, araştırmacılar bunun her şeyin geri dönüşü olmayacak şekilde kaybedildiği anlamına gelmediğini vurguluyorlar. Her derecenin, iklim etkilerinin şiddetini şekillendirmede önemli olduğunu belirtiyorlar. Mevcut hükümet taahhütlerine göre dünya, bu yüzyılın sonunda en az 2.5 derece ısınma yolunda ilerliyor.
BM iklim şefi Stiell, gelecek hafta toplanacak G20 liderlerine iklim finansmanı çabalarına destek verme çağrısında…
İlham Aliyev’in geçtiğimiz 1 senede yaptığı konuşmaları analiz eden bir çalışmaya göre, COP29’un ev sahibinin…
G7, son 20 yılda iklim finansmanı borçlarını ödememesi nedeniyle COP29’da “Günün Fosili” ödülünü aldı. BM…
Bu yılki BM iklim zirvesine ev sahipliği yapan Azerbaycan, fosil yakıt patronlarına ve lobicilere başkanlığın…
Azerbaycan COP29 Başkanlığı, girişimin 2025 sonrası iklim finansmanı hedefiyle ilgili müzakerelerle iç içe geçme riski…
UNEP, küresel ısınmayı olumsuz yönde etkileyen metan emisyonlarını azaltmaya yönelik taahhütlerin arttığını, ancak bu yöndeki…